Translation of "Uçağı" in German

- O, uçağı kaçırmış olabilir.
- Uçağı kaçırmış olabilir.

- Er hat vielleicht das Flugzeug verpasst.
- Vielleicht hat er den Flug verpasst.

Pilot uçağı uçurdu.

Der Pilot flog das Flugzeug.

Uçağı kaçırmak istemiyorum.

Ich will das Flugzeug nicht verpassen.

Uçağı saat kaçta?

Wann geht dein Flug?

- Tom'un özel uçağı var.
- Tom'un özel bir uçağı var.

Tom hat ein Privatflugzeug.

Avcı uçağı bombalarını bıraktı.

Das Kampfflugzeug löste seine Bombenladung.

Uçağı havaalanına henüz varmadı.

Sein Flieger ist noch nicht am Flughafen angekommen.

Bir dakikayla uçağı kaçırdım.

Ich habe das Flugzeug nur knapp verpasst.

Tom'un uçağı kaza yaptı.

Toms Flugzeug stürzte ab.

Onun uçağı ne zaman kalkar?

- Wann startet Ihr Flugzeug?
- Wann startet sein Flugzeug?

Uçağı görmek için çok bulutluydu.

Es war zu bewölkt, um das Flugzeug zu sehen.

Tom'un olduğu uçağı yıldırım çarptı.

Das Flugzeug, in dem Tom saß, wurde vom Blitz getroffen.

Onlar sekiz gündür uçağı arıyorlar, başarısız.

Es wurde acht Tage nach dem Flugzeug gesucht – vergeblich.

Tom'un uçağı şu anda iniş yapıyor.

Toms Flugzeug landet gerade.

Jet uçağı Narita'ya bir saat geç ulaştı.

Das Düsenflugzeug erreichte Narita eine Stunde zu spät.

Biz havaalanına doğru koştuk ama uçağı kaçırdık.

Wir haben uns beeilt, zum Flughafen zu kommen, aber wir haben unser Flugzeug verpasst.

Tom'un uçağı 14.30'da Boston'a hareket edecek.

- Toms Flug nach Boston geht um halb drei Uhr nachmittags.
- Toms Flug nach Boston geht um vierzehn Uhr dreißig.
- Toms Flug nach Boston geht um 14.30 Uhr.

Tom bir uçağı uçurmayı öğrenmek istediğini söylüyor.

Tom sagt, er wolle lernen, ein Flugzeug zu fliegen.

Her zaman yapmak istediğim bir şey, bir uçağı uçurmayı öğrenmektir.

- Eine Sache, die ich immer tun wollte, ist, ein Flugzeug fliegen zu lernen.
- Ich wollte schon immer lernen, wie man ein Flugzeug fliegt.

Her şeyi düşürdüm ve bunun için Boston'dan çıkan ilk uçağı yakaladım.

Sie hat eine negative Einstellung zum Leben.

- Bir uçağı kaçırdığın oldu mu hiç?
- Bir uçağa yetişemediğin oldu mu hiç?

Hast du schon einmal ein Flugzeug verpasst?

Uçağı Hong Kong'a gitmek için öğleden sonra saat 2:00'de kalkıyor.

Seine Maschine fliegt um 14:00 Uhr nach Hongkong ab.