Translation of "Karşılaştırıldığında" in German

0.006 sec.

Examples of using "Karşılaştırıldığında" in a sentence and their german translations:

Paris'le karşılaştırıldığında, Londra büyüktür.

Mit Paris verglichen, ist London groß.

Yenisiyle karşılaştırıldığında benim arabam külüstür gözüküyor.

Neben seinem neuen Auto sieht meins schäbig aus.

Bizim evle karşılaştırıldığında, seninki bir saray.

Verglichen mit unserem Haus ist deines ein Palast.

Bizim evle karşılaştırıldığında, onunki bir saray.

Im Vergleich zu unserem Haus ist seins ein Palast.

Sizin sorunlarınız benimkilerle karşılaştırıldığında hiçbir şey.

Deine Probleme sind nichts im Vergleich zu meinen.

Tom'un sorunları Mary'ninkilerle karşılaştırıldığında hiçbir şey.

Toms Probleme sind nichts im Vergleich zu denen Marias.

Peki uzak geçmiş, günlük yaşam ile karşılaştırıldığında

Also warum sich über die Geschichte unseres Planeten Gedanken machen,

Erkek kardeşimle karşılaştırıldığında ebeveynlerim bana insafsızca davranıyor.

Meine Eltern behandeln mich im Vergleich zu meinem Bruder ungerecht.

Kır yaşamı,şehir yaşamıyla karşılaştırıldığında çok huzurludur.

Das Leben auf dem Lande ist sehr ruhig, verglichen mit dem in der Stadt.

Amerika'dakilerle karşılaştırıldığında, Japon evlilikleri nadiren boşanmayla sonuçlanıyor.

Verglichen mit denen in Amerika, enden japanische Ehen selten mit der Scheidung.

Bizim evimizle karşılaştırıldığında, onunki neredeyse bir saray.

Verglichen mit unserem Haus ist seines praktisch ein Palast.

Bu bina New York taki gökdelenlerle karşılaştırıldığında küçük.

Die Gebäude sind klein im Vergleich zu den Wolkenkratzern in New York.

O erkek kardeşiyle karşılaştırıldığında, o kadar zeki değil.

Verglichen mit seinem Bruder ist er nicht so intelligent.

Seninle karşılaştırıldığında, ben bu oyunda sadece bir acemiyim.

Im Vergleich zu dir bin ich in diesem Spiel ein bloßer Anfänger.

Eski modelle karşılaştırıldığında bunu kullanmak çok daha kolaydır.

Verglichen mit dem alten Modell, ist dieses viel leichter zu bedienen.

Erkek kardeşi ile karşılaştırıldığında, o çok akıllı değil.

Mit seinem Bruder verglichen ist er nicht so klug.

New York ile karşılaştırıldığında, Tokyo çok daha güvenli bir yerdir.

Im Vergleich zu New York ist Tokio ein viel sicherer Ort.

- Bizim sorunlarımız onunkine kıyasla hiçbir şey.
- Onunki ile karşılaştırıldığında bizim sorunlarımız önemsiz.

Unsere Probleme sind nichts, verglichen mit ihren.