Translation of "Başlayacağım" in German

0.003 sec.

Examples of using "Başlayacağım" in a sentence and their german translations:

- Ben başlayacağım.
- Başlayacağım.

Ich fange an.

Başlayacağım.

Ich werde anfangen.

Beyinle başlayacağım

Lassen Sie mich mit dem Gehirn beginnen

Baştan başlayacağım.

Ich fange noch einmal von vorne an.

Ben başlayacağım.

Ich fange an.

Bununla başlayacağım.

Ich fange hiermit an.

Bu gece başlayacağım.

Ich fange heute Abend an.

Herkese merhaba. Baştan başlayacağım.

Hi, ich fange nochmal von vorne an.

Yağmur yağsa bile, başlayacağım.

Selbst wenn es regnet, werde ich anfangen.

Bir temmuzda çalışmaya başlayacağım.

Ich werde am ersten Juli anfangen zu arbeiten.

Bir soru sorarak başlayacağım.

- Ich fange an, indem ich eine Frage stelle.
- Ich fange mit einer Frage an.

Sanırım bir şişe birayla başlayacağım.

Ich glaube, ich fange mit einer Flasche Bier an.

Yağmur yağsa bile, yarın başlayacağım.

Selbst wenn es regnen sollte, werde ich morgen aufbrechen.

Gelecek hafta yeni bir işe başlayacağım.

Nächste Woche fange ich einen neuen Job an.

İyi bir video kamera alır almaz, online koymak için videolar yapmaya başlayacağım.

Sowie ich an eine vernünftige Videokamera komme, fange ich an, Videos aufzunehmen, die ich ins Netz stellen kann.

Bir zamanlar genç bir muhabir, emekliliği yaklaşan yaşlı Eisenhower'a ''Gelecekte ne yapacaksınız?'' diye sordu. Bunun üzerine Eisenhower:'' Ah! Genç adam, acele yok! Öncelikle verandaya sallanan bir koltuk koyacağım. Ondan sonra altı ay boyunca sakince oturacağım. Sonra da çok yavaşça sallanmaya başlayacağım.''

„Was machen Sie in Zukunft?“, hat einmal ein junger Reporter den alten Eisenhower gefragt, als dieser in Pension ging. Darauf Eisenhower: „Ach, junger Mann, nur keine Hektik! Ich werde erst einmal einen Schaukelstuhl auf die Veranda stellen. Darin werde ich sechs Monate lang ruhig sitzen. Und dann werde ich ganz langsam anfangen zu schaukeln.“