Translation of "Arkadaşlarımdan" in German

0.009 sec.

Examples of using "Arkadaşlarımdan" in a sentence and their german translations:

Arkadaşlarımdan hoşlanmıyorlar.

Sie mögen meine Freunde nicht.

- Yumi arkadaşlarımdan biridir.
- Yumi benim arkadaşlarımdan biridir.

- Yumi ist eine meiner Freundinnen.
- Yumi ist eine Freundin von mir.

Jack arkadaşlarımdan biridir.

Jack ist einer meiner Freunde.

Karısı arkadaşlarımdan biridir.

Seine Frau ist eine Freundin von mir.

Tom arkadaşlarımdan biridir.

Tom ist ein Freund von mir.

Arkadaşlarımdan nefret ediyorum!

Ich hasse meine Freunde!

Arkadaşlarımdan hiçbiri bilmiyor.

Meine Freunde wissen alle nichts davon.

Arkadaşlarımdan biri seni tanıyor.

Einer meiner Freunde kennt dich.

Arkadaşlarımdan hiçbiri kahve içmez.

Keiner meiner Freunde trinkt Kaffee.

Arkadaşlarımdan biri yabancı ülkeden.

Einer meiner Freunde kommt aus dem Ausland.

Tom sınıf arkadaşlarımdan biri.

Tom ist einer meiner Klassenkameraden.

Tom benim arkadaşlarımdan hoşlanmıyor.

Tom mag meine Freunde nicht.

O benim arkadaşlarımdan biridir.

Sie ist eine meiner Freundinnen.

Arkadaşlarımdan üçü Kanadalılarla evlendi.

- Drei meiner Freundinnen haben Kanadier geheiratet.
- Drei meiner Freunde haben Kanadierinnen geheiratet.

- O, benim en iyi arkadaşlarımdan biridir.
- O en iyi arkadaşlarımdan biri.

- Er ist einer meiner besten Freunde.
- Er zählt zu meinen besten Freunden.

Takeshi arkadaşlarımdan birine çok benziyordu.

Takeshi sah einem meiner Freunde ausgesprochen ähnlich.

O en iyi arkadaşlarımdan biri.

Sie ist eine meiner besten Freundinnen.

Tom en iyi arkadaşlarımdan biri.

Tom ist einer meiner besten Freunde.

Arkadaşlarımdan bazıları iyi Fransızca konuşabilir.

Einige meiner Freunde können gut Französisch.

Sınıf arkadaşlarımdan biri Boston'da yaşardı.

Einer meiner Klassenkameraden wohnte früher in Boston.

Arkadaşlarımdan çoğunun bana dediği budur.

So nennen mich meine Freunde.

Arkadaşlarımdan bazıları İngilizceyi iyi konuşabilir.

Einige meiner Freunde können gut Englisch.

Tom benim en yakın arkadaşlarımdan biri.

Tom ist einer meiner engsten Freunde.

Bugün benim arkadaşlarımdan birinin doğum günü.

Heute ist der Geburtstag von einem meiner Freunde.

Benim en iyi arkadaşlarımdan bazıları polis.

Einige meiner besten Freunde sind bei der Polizei.

Arkadaşlarımdan bazıları Fransızcayı oldukça iyi konuşabilirler.

Manche meiner Freunde können ziemlich gut Französisch sprechen.

Arkadaşlarımdan birkaçı bu yıl Japonya'ya gitti.

Einige meiner Freunde waren in diesem Jahr in Japan.

Arkadaşlarımdan birine tam aynı şey oldu.

- Genau dasselbe passierte einem meiner Freunde.
- Genau das Gleiche ist einem meiner Freunde geschehen.

Arkadaşlarımdan biri yurt dışında öğrenim görüyor.

Ein Freund von mir studiert im Ausland.

Arkadaşlarımdan birinin sayesinde onu tanımak zorundayım.

Ich habe sie über einen meiner Freunde kennengelernt.

Arkadaşlarımdan biri dün bisikletimi tamir etti.

Einer meiner Freunde hat mir gestern mein Rad repariert.

Eski kız arkadaşlarımdan birine bayağı benziyorsun.

Du schaust einer alten Freundin von mir sehr ähnlich.

Mary lisede benim en iyi arkadaşlarımdan biriydi.

Maria war eine meiner besten Schulfreundinnen.

Tom'u en yakın arkadaşlarımdan biri olarak addediyorum.

Ich zähle Tom zu meinen engsten Freunden.

Tanrım, beni arkadaşlarımdan kurtar, düşmanlarımla kendim ilgileneceğim!

Rette mich, Herr, vor meinen Freunden. Mit meinen Feinden komm ich schon selber klar.

Seni en yakın arkadaşlarımdan biri olarak düşünüyorum.

Ich betrachte dich als einen meiner nächsten Freunde.

En iyi arkadaşlarımdan biri beni yüzüstü bıraktı.

- Einer meiner besten Freunde hat mich im Stich gelassen.
- Eine meiner besten Freundinnen hat mich im Stich gelassen.

Arkadaşlarımdan hiçbiri beni Tom'la görmediği için sadece müteşekkirim.

- Ich bin einfach nur dankbar, dass keiner meiner Freunde mich mit Tom gesehen hat.
- Ich bin einfach nur dankbar, dass keine meiner Freundinnen mich mit Tom gesehen hat.

Bu caddede yürürken,çoğu zaman arkadaşlarımdan birini görürüm.

Während ich auf dieser Straße laufe, sehe ich oft einen von meinen Freunden.

Arkadaşlarımdan biri yurt dışında aldığı bütün oyuncak bebekleri bana gösterdi.

Einer meiner Freunde zeigte mir alle Puppen, die er im Ausland gekauft hatte.

Arkadaşlarımdan çoğu yaşlanırken kilo almalarına rağmen ben ağırlığımı düşük tuttum.

Ich habe mein Gewicht gehalten, obgleich viele meiner Freunde zugenommen haben, als sie älter wurden.

- Arkadaşlarımdan bazıları İngilizceyi iyi konuşabilir.
- Bazı arkadaşlarım iyi İngilizce konuşurlar.

- Einige meiner Freunde sprechen gut Englisch.
- Einige meiner Freunde können gut Englisch.

Ben 15 yıl önce mezun olduğumdan beri eski sınıf arkadaşlarımdan herhangi birini görmedim.

Seit meinem Schulabschluss vor 15 Jahren habe ich keinen meiner alten Klassenkameraden mehr gesehen.

Arkadaşlarımdan birçoğu kendi başlarına yaşamaya çalıştı ancak yaşam biçimleri için yetersiz para nedeniyle eve döndü.

Viele meiner Freunde haben versucht, allein zu leben, sind aber zu den Eltern zurückgekehrt, weil das Geld zum Leben nicht reicht.