Translation of "'ye" in German

Ye kürküm ye.

Die Kutte macht nicht den Mönch.

Ye!

Essen!

Ye neymişim

Was esse ich?

Meyve ye!

- Iss Früchte!
- Iss Obst!

Yavaş ye.

Iss langsam!

Yemeğini ye.

- Iss dein Essen!
- Esst euer Essen!
- Essen Sie Ihr Essen!

Bunu ye.

Iss es.

Sebzeni ye.

- Iss dein Gemüse!
- Esst euer Gemüse!
- Essen Sie Ihr Gemüse!

Sebzelerini ye.

- Iss dein Gemüse!
- Esst euer Gemüse!
- Essen Sie Ihr Gemüse!
- Iss dein Gemüse.

Ye bunu!

Iss das!

Yavaş ye!

Iss langsam.

Lütfen ye.

- Iss bitte!
- Essen Sie bitte!
- Esst bitte!

- Ye bunu!
- Ye şunu!
- Al sana!

Essen Sie es!

- İç ve ye.
- Ye ve iç.

Esst und trinkt.

Biraz jambon ye.

Nimm dir von dem Schinken.

Bir şey ye.

Iss was.

Eğer açsan, ye!

Essen Sie, wenn Sie Hunger haben!

Sıcakken çorbanı ye.

- Iss deine Suppe, solange sie heiß ist!
- Iss deine Suppe, bevor sie kalt wird.

Biraz daha ye.

Nimm dir noch etwas!

Sadece yarısını ye!

Friss die Hälfte!

Bizimle birlikte ye.

- Iss mit uns.
- Essen Sie mit uns.
- Esst mit uns.

Bir çörek ye.

Nimm dir einen Berliner!

İç ve ye.

Esst und trinkt.

Biraz pizza ye.

Nimm dir was von der Pizza.

Sessizce ye, Tom!

Schmatz nicht so, Tom!

Yemeğini yavaşça ye.

Iss langsam!

Soğumadan ye istersen.

Iss, bevor es kalt wird.

- Ye kürküm ye.
- Güzel giysiler kişiyi güzel gösterir.

Kleider machen Leute.

- Çeneni kapa ve yemek ye.
- Sus ve ye.

Sei still und iss!

Soğumadan önce çorbanı ye.

Iss deine Suppe, bevor sie kalt wird.

Bir şeyler ye lütfen.

Bitte iss etwas!

Daha fazla sebze ye.

- Esst mehr Gemüse.
- Essen Sie mehr Gemüse.
- Iss mehr Gemüse.

Bir tatlı çörek ye.

Nimm dir einen Berliner!

Sadece otur ve ye.

Setzt euch nur und esst.

Lütfen biraz daha ye.

Iss bitte ein bisschen mehr.

Hızlı çalış, yavaş ye.

Arbeite schnell, iss langsam!

Herkes Henry' ye hayran.

Alle bewundern Henry.

Benimle öğle yemeği ye.

Iss mit mir zu Mittag!

Aç olduğunda yemek ye.

Iss, wenn du hungrig bist.

Eğer açsan yemek ye!

- Essen Sie, wenn Sie Hunger haben!
- Esst, wenn ihr Hunger habt!
- Iss, wenn du Hunger hast!

Gel, mutfaktaki meyveleri ye.

Komm, iss das Obst in der Küche.

Daha fazla protein ye.

Iss mehr Eiweiß.

- Yabancılar Fuji' ye hayran olur.
- Dışardan gelenler Fuji' ye hayran olur.

Die Ausländer bewundern den Fuji.

O nedenle 1950'ye kadar

Daher galten wir bis 1950

Türkçe ye çevir diyorsunuz, çeviriyor.

Sie übersetzen es ins Türkische, es übersetzt.

Yavaş ye. Yemeğinin tadını çıkar.

Iss langsam! Genieße dein Essen!

Biraz doğum günü pastası ye.

- Nimm dir von dem Geburtstagskuchen!
- Nehmt euch von dem Geburtstagskuchen!
- Nehmen Sie sich von dem Geburtstagskuchen!

Lütfen hâlâ sıcakken onu ye.

Iss es bitte, solange es noch heiß ist.

Eğer açsan o zaman yemek ye.

Wenn du Hunger hast, dann iss!

Bir insanı kurtar. Bir yamyam ye.

Rette einen Menschen. Iss einen Kannibalen.

Bok ye - milyonlarca sinek yanılıyor olamaz.

Fresst Scheiße - Millionen von Fliegen können nicht irren.

Buraya gel ve çikolatalı kek ye!

- Komm her und iss Schokoladenkuchen!
- Kommen Sie her und essen Sie Schokoladenkuchen!
- Kommt her und esst Schokoladenkuchen!

Burada sokaklar 7'ye kadar boştur.

Um sieben werden hier die Bordsteine hochgeklappt.

Sadece balık yeme. Biraz et de ye.

Iss nicht nur Fisch, sondern auch Fleisch.

Böyle devam ederseniz muhtemelen 120'ye ulaşırsınız!

Wenn du so weitermachst, wirst du wahrscheinlich 120 Jahre werden.

Tom her gece 22.00'ye kadar burada.

Tom ist jeden Abend bis 10 Uhr hier.

Sadece balık değil aynı zamanda et de ye.

Iss nicht nur Fisch, sondern auch Fleisch.

- Dondurmanı erimeden önce ye.
- Dondurmanızı erimeden önce yiyin.

Iss dein Eis, bevor es schmilzt.

- Üzümünü ye bağını sorma.
- Beleş atın dişine bakılmaz.

Einem geschenkten Gaul schaut man nicht ins Maul.

Drawdown projesi tarımda eşitliğin sağlanmasının günümüzden 2050'ye kadar

Wenn man den Missstand in der Landwirtschaft in Angriff nimmt,

Tabağındaki her şeyi ye yoksa herhangi bir tatlı almayacaksın.

Iss deinen Teller leer, oder du bekommst keinen Nachtisch.

5 ile 2'yi topla ve 7'ye ulaşırsın.

Addiere fünf und zwei, und du bekommst sieben.

Nisan 2020’ye kadar, 30 milyon Amerikalı işsizlik davası açtı.

Bis Ende April 2020 meldeten sich 30 Millionen Amerikaner arbeitslos.

Dünyada acından ölen çocuklar olduğu için tabağındaki tüm yiyeceği ye.

Iss deinen Teller leer! Es gibt hungernde Kinder auf der Welt!

- Rus astronot Aleksey Leonov 18 Mart 1965'ye ilk uzay yürüyüşünü gerçekleştirdi.
- Rus kozmonot Aleksey Leonov 18 Mart 1965'ye ilk uzay yürüyüşünü gerçekleştirdi.

Am 18. März 1965 unternahm der russische Kosmonaut Alexei Leonow den ersten Weltraumspaziergang.

Ben yarın öğleden sonra saat 2.00'ye kadar bu işin tamamlanmasını istiyorum.

Ich möchte, dass diese Arbeit bis morgen Nachmittag um zwei Uhr fertiggestellt ist.

Çok şükür, galip geldik ve böylece Madde 2'ye bir tanım eklendi.

Erfreulicherweise haben wir uns durchgesetzt und so wurde in den Artikel 2 eine Definition aufgenommen.

- Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır.
- Bu fabrikanın randımanı %20'ye kadar arttı.

Der Ausstoß dieser Fabrik hat sich um 20% erhöht.

Ne kadar kilo alırsan o kadar kaçırılman zorlaşır. Kendini koru ve kek ye!

Je mehr du wiegst, desto schwerer kannst du entführt werden. Schütze dich selbst und iss Kuchen!

Yıl 1950 fakat giyim kuşamı 1950'ye uygun değil bu adamın daha eski duruyor.

Das Jahr ist 1950, aber das Kleid ist nicht für 1950 geeignet. Dieser Mann sieht älter aus.

- Üzümü ye bağını sorma.
- Beni yalan söylemek zorunda bırakma.
- Yalan söylenmesini istemiyorsan fazla kurcalamayacaksın.

Frag mich nicht, dann lüg ich nicht.

Pi sayısı, yaklaşık olarak 3,14 ya da 22/7'ye eşdeğerdir. Sembolü "π"'dir.

Die Zahl Pi hat näherungsweise den Wert 3,14 oder 22/7. Ihr Zeichen ist π.

"A B ye eşittir" " Eğer ve sadece B gerçekse A doğrudur". ile aynı anlamı vardır.

„A ist äquivalent zu B“ bedeutet das Gleiche wie „A ist wahr genau dann, wenn B wahr ist“.

Her sabah canlı bir kurbağa ye ve günün geri kalan kısmında sana daha kötü bir şey olmayacak.

- Iss jeden Morgen einen lebenden Frosch und dir wird für den Rest des Tages nichts Schlimmeres passieren.
- Verzehre jeden Morgen einen lebendigen Frosch, und dir wird den restlichen Tag über nichts Schlimmeres mehr passieren.

- "A B ye eşittir" " Eğer ve sadece B gerçekse A doğrudur". ile aynı anlamı vardır.
- "A, B'ye eşittir" önermesi, "Eğer ve yalnızca eğer B doğruysa A doğrudur" ile aynı anlama gelmektedir.

„A ist äquivalent zu B“ bedeutet das Gleiche wie „A ist wahr genau dann, wenn B wahr ist“.