Translation of "Yağdığında" in French

0.003 sec.

Examples of using "Yağdığında" in a sentence and their french translations:

Yağmur yağdığında, o hüzünlenir.

Elle a le cafard quand il se met à pleuvoir.

Yağmur yağdığında, otobüse biner.

- Lorsqu'il pleut, elle prend le bus.
- Elle prend toujours le bus lorsqu'il pleut.

Şiddetli kar yağdığında Noeldi.

C'était un Noël où il a beaucoup neigé.

Her yağmur yağdığında çatı sızdırır.

Chaque fois qu'il pleut, le toit fuit.

Yağmur yağdığında sokakları sel bastı.

Nos rues s'inondent quand il pleut.

Yağmur yağdığında kalçamın ağrıdığının farkındayım.

Je suis conscient que mes hanches me font mal quand il pleut.

Yağmur yağdığında suyun kanalize olup burada birikeceğini hayal edebilirsiniz.

On imagine facilement que, quand il pleut, toute l'eau qui s'écoule s'accumule ici.

Yağmur ya da kar yağdığında her zaman botlarımı giyerim.

Je porte toujours des bottes lorsqu'il pleut ou qu'il neige.

- Yağmur yağdığında otobüs genellikle geç gelir.
- Yağmur yağınca otobüs genelde rötar yapar.

D'habitude quand il pleut, l'autobus est en retard.