Translation of "Ağlamamış" in French

0.006 sec.

Examples of using "Ağlamamış" in a sentence and their french translations:

Ağlamamış hiç hayatında

jamais pleuré dans ta vie

Daha önce hiç kimsenin önünde ağlamamış olan Jiro ağlamaya başladı.

Jiro, qui n'avait jusque-là jamais pleuré en public, se mit à fondre en larmes.

Ağlamamış genç bir adam acımasızdır ve gülmeyecek yaşlı bir adam bir aptaldır.

Le jeune homme qui n'a pas pleuré est un sauvage et le vieil homme qui ne rit pas est un idiot.