Translation of "çıkarken" in French

0.004 sec.

Examples of using "çıkarken" in a sentence and their french translations:

Mahari odamdan çıkarken,

Quand Mahari partait,

Çıkarken kasiyere ödeyin.

Payez la caissière en sortant.

Çıkarken kapıyı kapat.

Ferme la porte en sortant.

Çıkarken kapıyı kilitlemeyi unutma.

N'oublie pas de fermer à clé quand tu partiras.

Çıkarken kapıyı kapatabilir misin?

Est-ce que tu peux fermer la porte en sortant ?

Onlar dışarı çıkarken görüldü.

- On les a vus sortir.
- On les a vues sortir.

Tuvaletten çıkarken ellerimizi yıkayalım!

Il faut se laver les mains quand on sort des toilettes.

Evden çıkarken onu gördük.

- Nous la vîmes en quittant la maison.
- Nous l'avons vue en quittant la maison.

Dışarı çıkarken kapıyı kilitleyin.

Fermez la porte à clé quand vous sortez.

Dışarı çıkarken kapıyı kapa.

Ferme la porte en sortant.

- Çıkarken ışıkları kapattığından emin ol.
- Çıkarken ışığı kapattığından emin ol.

- Assure-toi de couper l'électricité en partant.
- N'oublie pas d'éteindre la lumière en sortant.

O merdivenlerden çıkarken babasını aradı.

Il appela son père tout en montant les escaliers.

Tom odadan sinsice çıkarken yakalandı.

Tom fut surpris alors qu'il tentait de se faufiler hors de la chambre.

Michael yan kapıdan çıkarken görüldü.

Michael a été vu en train de partir par la porte latérale.

Tam okuldan çıkarken ona rastladım.

Je l'ai rencontré alors qu'il sortait de l'école.

Lütfen odadan çıkarken ışıkları söndür.

- Veuillez éteindre les lumières lorsque vous quittez la pièce.
- Éteins les lumières quand tu quittes la pièce, s'il te plaît.

Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.

Il faut être prudent quand on marche sur un lac gelé.

Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.

Il faut être prudent en marchant sur un lac gelé.

Tesadüfen o dükkandan çıkarken onu gördük.

Par chance, on l'a vu en train de sortir du magasin.

- Çıkarken kapıyı kapat.
- Giderken kapıyı kapat.

Ferme la porte en sortant.

Lütfen dışarı çıkarken kapıyı kapatır mısın?

Veuillez fermer la porte en sortant.

Odadan çıkarken ışığı kapattığından emin ol.

Assurez-vous d'éteindre la lumière quand vous quittez la pièce.

Tren çıkarken onlar ebeveynlerinin arkasından el salladı.

Comme le train partait, ils firent au revoir à leurs parents.

Şans eseri biz onu dükkandan çıkarken gördük.

Par chance, on l'a vu en train de sortir du magasin.

O, dışarıya çıkarken büyük bir deprem vardı.

Au moment où il sortait, il y eut un grand tremblement de terre.

- Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- Keşke dışarı çıkarken kapıyı örtsen.

Je souhaiterais que tu fermes la porte quand tu sors.