Translation of "ölümcül" in Finnish

0.009 sec.

Examples of using "ölümcül" in a sentence and their finnish translations:

Ölümcül bir şekilde.

Hyökkäys oli kuolettava.

Bu akrepler ölümcül olabiliyor.

Nämä skorpionit voivat olla kuolettavia.

Ona ölümcül bir darbe vuruldu.

Hän sai kuolettavan iskun.

Sesin geldiği noktayı... ...ölümcül tutarlılıkla belirler.

Se paikantaa äänen lähteen - tappavalla tarkkuudella.

Zamanı hızlandırınca ölümcül sırları ortaya çıkıyor.

Ajan nopeuttaminen paljastaa niiden tappavan salaisuuden.

Yani hepsi ölümcül birer ahtapot avcısı.

Ne ovat kuolettavia mustekalanmetsästäjiä.

Hayat ölümcül,cinsel,taşınan bir hastalıktır.

Elämä on kuolemaan johtava sukupuolitauti.

Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir. Dikkatli olmalıyız.

Kalkkarokäärmeen purema voi olla tappava. Pitää olla varovainen.

Bu sütleğen ailesinden ve sütleğenler ölümcül olabilir.

Tämä kuuluu Euphorbian perheeseen, ja se voi olla kuolettava.

En küçük hata ölümcül bir felakete götürebilir.

Pieninkin virhe saattaa johtaa tuhoisaan katastrofiin.

Ve bazıları için bu durum ölümcül oluyordu.

Joillekkin siitä tuli kohtalokas.

Böylece avının yerini ölümcül bir nokta atışıyla belirliyor.

suoden sille kyvyn paikantaa saaliinsa tappavalla tarkkuudella.

Ormanda en küçük şeylerin genelde en ölümcül olduklarını gördüm.

Viidakossa pienet asiat ovat usein - kaikkein vaarallisimpia.

Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

Kalkkarokäärmeen purema voi olla tappava. Pitää olla varovainen.

Çıngıraklı yılan sokması ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

Kalkkarokäärmeen purema voi olla tappava. Pitää olla varovainen.

Çıngıraklı yılan ısırığı ölümcül olabilir, bu yüzden dikkat etmeliyiz.

Kalkkarokäärmeen purema voi olla tappava. Pitää olla varovainen.

Vücudu, en ölümcül akrep toksinlerinin yarattığı acıyı bile bloke edebilir.

Sen keho voi estää tappavimmankin skorpionimyrkyn tuottaman kivun.

Doğanın en ölümcül hayvanları ve sürüngenleriyle de karşı karşıya kalacağız.

Lisäksi vastassa on luonnon vaarallisimpia - eläimiä ja matelijoita.

Zehriyle başlayalım. Güçlü, hızlı harekete geçen, kanı sulandıran ölümcül bir karışım.

Kaikki alkaa sen myrkystä, joka on voimakas, nopeavaikutteinen, verta ohentava tappava sekoitus.

Kesinlikle çok dikkat edilmeli çünkü yarasalar tek ısırıkla ölümcül virüsler bulaştırabilirler.

Pitää varoa, koska lepakot voivat välittää tappavia viruksia vain yhdellä puremalla.

Çoğu denizanası sokmaları ölümcül değil ama çoğu yine de oldukça ağrılıdır.

Suurin osa meduusan pistoista ei ole kuolettavia, mutta monet niistä ovat yhtä kaikki melko kivuliaita.

Her gece Mumbai'nin arka sokakları ölümcül bir kedi fare oyununa sahne oluyor.

Joka ilta - Mumbain sivukadut toimivat tappavan kissa ja hiiri -leikin näyttämönä.

Bir gece avcısı olan ölümcül engerek, en büyük tahribatı güneş battıktan sonra yapıyor.

Väijyen öisin, auringon laskettua tämä kuolettava kyy tekee eniten vahinkoa.

Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin. Çıngıraklı yılan ölümcül olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalıyız.

Sinä määräät tässä luolassa. Tee päätös. Kalkkarokäärmeen purema voi olla tappava. Pitää olla varovainen.

1,5 metre uzunluğundaki, 100 kiloluk bu görkemli memeli, çok rahat bir şekilde ölümcül yaralar verebilir.

Tämä puolitoistametrinen, 100-kiloinen nisäkäs on hyvin voimakas, ja voi helposti tuottaa kuolettavia haavoja.

Japonya'da birçok, Endonezya'da ise bir ölümden sorumlu bu ölümcül çiçeğin zehri kurbanını öldürmediği zaman bile

Sen kontolla on Japanissa useita kuolemia ja ainakin yksi Indonesiassa. Jos tämän kuoleman kukan ruiskaus ei tapa,

Ve bir deve örümceği, endamlı olduğu kadar ölümcül de olan bir kartalı alt edecek mi?

ja voiko arolukki voittaa kotkan, joka on yhtä viehkeä kuin tappavakin.

Suyu ölçüsüz ve aşırı miktarda içmek "su zehirlenmesi" ile sonuçlanabilir, potansiyel olarak ölümcül bir durum.

Veden holtiton ja yltiöpäinen juonti saattaa johtaa ”vesimyrkytykseen”, joka voi tappaa.