Translation of "Yapmamak" in English

0.006 sec.

Examples of using "Yapmamak" in a sentence and their english translations:

Onu yapmamak elimde değildir.

I can't help doing that.

Hiçbir şey yapmamak güzeldi.

It was nice to do nothing.

Hiçbir şey yapmamak eğlenceli.

Doing nothing is fun.

Onu yapmamak için dikkatliydim.

I was careful not to do that.

Onu yapmamak aptalca olurdu.

It would be crazy not to do that.

Onu yapmamak aptallık olurdu.

You'd be a fool not to do that.

Tom bunu yapmamak zorunda.

Tom is obliged not to do that.

Bunu yapmamak için uyarıldım.

I was warned not to do that.

Hata yapmamak için dikkatli ol.

Be careful not to trip.

Yapmakla yapmamak arasındaki fark; yapmaktır.

The difference between doing and not doing is doing.

Biz onu yapmamak için dikkatliydik.

We were careful not to do that.

Ben onu yapmamak gerektiğini biliyorum.

I know better than to do that.

Tom bunu yapmamak için uyarıldı.

Tom was warned not to do that.

Onu yapmamak için gerekçelerim var.

I have my reasons for not doing that.

Tom'un bunu yapmamak için gerekçesi yoktu.

Tom had no reason not to do it.

Çok fazla yapmamak için dikkatli olmalısın.

You should be careful not to do too much.

Tom'un bunu yapmamak için nedenleri var.

Tom has his reasons for not doing that.

Öyle yapmamak için hiçbir nedenim yok.

I have no reason not to do so.

Bunu yapmamak için hiçbir sebep yok.

There's no reason not to do that.

Bunu yapmamak iyi bir fikir olabilir.

It might be a good idea not to do that.

Hiçbir şey yapmamak, hata yapmaktan daha iyidir.

It's better to do nothing than to do something poorly.

Onu yapmamak için kesinlikle hiçbir neden yok.

There's absolutely no reason not to do that.

Aynı hatayı tekrar yapmamak için dikkatli olmalısın.

You should be careful not to make the same mistake again.

Hiçbir şey yapmamak, yapılacak en kolay şeydir.

Doing nothing is the easiest thing to do.

Onu yapmamak için iyi bir neden yok.

There's no good reason not to do that.

Herhangi bir hata yapmamak için dikkatli olun.

Be careful not to make any mistakes.

Onu yapmamak için bütün nedenleri listeye yazalım.

Let's list all the reasons not to do that.

Tom çok fazla gürültü yapmamak için dikkatliydi.

Tom was careful not to make too much noise.

Tom'un bunu yapmamak için hiçbir sebebi yok.

- Tom has no reason not to do that.
- Tom doesn't have any reason not to do that.

Bunu şimdi yapmamak daha iyi olmaz mıydı?

Wouldn't it be better not to do that right now?

Tom'un yapmanı istediği şeyi yapmamak bir hata olurdu.

It would be a mistake not to do what Tom asked you to do.

Tom'u üzecek bir şey yapmamak için dikkatli ol.

Be careful not to do anything to upset Tom.

Onu yapmamak için bir sürü iyi nedenler var.

There are many good reasons not to do it.

Onu bir daha yapmamak için dikkatli olmak zorundayız.

We have to be careful not to do that again.

Canım bügün evde kalmak ve bir şey yapmamak istiyor.

Today I just feel like staying at home and doing nothing.

- Bugünün işini yarına bırakma.
- Bir şeyi ertelemek, onu yapmamak demektir.

Never put off to tomorrow what you can do today.

Tom Mary'nin onun yapmasını istediği şeyi yapmamak için yeterince akıllıydı.

Tom was smart enough not to do what Mary asked him to do.

Bir süre sonra bu davalılar masraf yapmamak için beraber gidip gelmeye başladılar

after a while these defendants started to go together to avoid expense

Hiçbir şey yapmamak dünyada en zor şeydir, en zor ve en entelektüel.

Doing nothing is the most difficult thing in the world, the most difficult and the most intellectual.

Tom, anne ve babasının kendisine yapmış olduğu hataları kendi çocuklarına yapmamak konusunda kararlıydı.

Tom was determined not to make the same mistakes with his children that his parents had made with him.

Hiçbir hata yapmamak ve hâlâ kaybetmek mümkündür. Bu bir zayıflık değil; Bu hayattır.

It is possible to commit no mistakes and still lose. That is not a weakness; that is life.