Translation of "Yapmaktadır" in English

0.002 sec.

Examples of using "Yapmaktadır" in a sentence and their english translations:

O ticaret yapmaktadır.

He is in business.

Babam doktorluk uygulaması yapmaktadır.

My father practices medicine.

Yirmi yıldır öğretmenlik yapmaktadır.

- He has been teaching for 20 years.
- He's been teaching for 20 years.

Bilişimsel dil bilim öğrenimi yapmaktadır.

He studies computational linguistics.

Tom artık bunu nadiren yapmaktadır.

Tom rarely does that anymore.

O ülkenin hükümeti insanlarına baskı yapmaktadır.

The government of that country oppresses its people.

Carol üç yıldır İspanyolca eğitimi yapmaktadır.

Carol has been studying Spanish for three years.

Tom bir ev geliştirme gösterisinin ev sahipliği yapmaktadır.

Tom is the host of a home improvement show.

Uzun boylu çam ağaçları gölün etrafında bir halka yapmaktadır.

Tall pine trees make a ring around the lake.

Mossel Körfezi, Güney Afrika'daki bu ufacık ada 4.000 Güney Afrika kürklü fokuna ev sahipliği yapmaktadır.

This tiny Island in Mossel Bay, South Africa, is home to 4,000 Cape fur seals.