Translation of "Yürütmek" in English

0.004 sec.

Examples of using "Yürütmek" in a sentence and their english translations:

İngilizler barış antlaşmalarını yürütmek için orada bulunuyorlardı ve

The British were to negotiate the

Dawaleh biliyor ki, ekonomiyi yürütmek için, onu çeşitlendirmen gerekir.

Dawaleh knows that, in order to make the economy work, you need to diversity it.

Apollo 1 mürettebatı , fırlatma geri sayımının kostümlü provasını yürütmek üzere Komuta Modüllerinin içinde mühürlendi

The Apollo 1 crew were sealed inside their Command Module, conducting a dress-rehearsal