Translation of "Utanmış" in English

Utanmış hissediyorum.

I feel ashamed.

Utanmış olmalısın.

You should be embarrassed.

Tom utanmış.

Tom is mortified.

Utanmış hissettim.

I felt ashamed.

O utanmış gözüktü.

He looked embarrassed.

Tom utanmış görünüyor.

Tom looks ashamed.

Tom utanmış görünüyordu.

Tom seemed embarrassed.

Biraz utanmış gibisin.

You look kind of embarrassed.

Tom utanmış olmalı.

- Tom must've been embarrassed.
- Tom must have been embarrassed.

Biraz utanmış görünüyorsun.

You look a little embarrassed.

Belki Tom utanmış hissediyordu.

Perhaps Tom was feeling ashamed.

Tom biraz utanmış görünüyor.

Tom seems a little embarrassed.

Tom ilgiden utanmış gibiydi.

Tom seemed embarrassed by the attention.

O düştü ve utanmış hissetti.

She failed and felt humiliated.

Dan kendini utanmış bile hissetmiyor.

Dan didn't even feel ashamed.

Tom asla benden utanmış gibi davranmadı.

Tom never acted like he was ashamed of me.

O çok utanmış hissetmişti ki hiçbir şey söyleyemedi.

She felt so humiliated that she couldn't say anything.