Translation of "Tarzıyla" in English

0.004 sec.

Examples of using "Tarzıyla" in a sentence and their english translations:

Ben samuray tarzıyla yaşıyorum.

I live by the way of the samurai.

O, onu kendi tarzıyla yaptı.

She did it in her own way.

Tom işleri kendi tarzıyla yapar.

- Tom does things in his own way.
- Tom does things his own way.

Tom işleri kendi tarzıyla yapacak.

Tom is going to do things his own way.

Mary onu kendi tarzıyla yapacak.

Mary is going to do it her own way.

Her şeyi kendi tarzıyla yapmış olmalı.

She must have everything her own way.

Tom işleri kendi tarzıyla yapmayı sever.

- Tom likes to do things his own way.
- Tom likes doing things his own way.

John kendi tarzıyla yapmazsa, sinirlenme eğilimindedir.

John tends to get angry when he doesn't have his own way.

Sami mekanı kendine özgü tarzıyla süsledi.

Sami decorated the place in his distinctive style.

İşleri her zaman kendi tarzıyla yapmak isterdi.

- He always wanted to do things his way.
- She always wanted to do things her way.

Bir kuş ötmesiyle ve bir insan konuşma tarzıyla tanınır.

A bird is known by its song and a man by his way of talking.

Sanırım Tom sonunda insanların ona davranma tarzıyla başetmeyi öğrenecek.

I imagine that Tom will eventually learn to deal with the way people treat him.

Newton'un yer çekimi kanunu organların birbirini çekme tarzıyla ilgili birçok bilimsel deney ve gözlemlere dayalı matematiksel bir anlatımdır.

Newton's law of gravity is a mathematical description of the way bodies are observed to attract one another, based on many scientific experiments and observations.