Translation of "Soyguncu" in English

0.003 sec.

Examples of using "Soyguncu" in a sentence and their english translations:

Soyguncu kaçtı.

The burglar got away.

Soyguncu cezalandırılmaktan kaçtı.

The robber escaped being punished.

Soyguncu asla yakalanmadı.

The robber was never apprehended.

Insan öldüren kaçakçı soyguncu

human killer smuggler robber

Soyguncu çifti bodrumda kilitledi.

The burglar locked the couple in the basement.

Soyguncu onun kafasına vurdu.

The robber bashed her head in.

Soyguncu silahını kurbana doğrulttu.

The burglar pointed his gun at the victim.

Soyguncu bu sabah yakalandı.

The robber was nabbed this morning.

Sami soyguncu olarak tanımlandı.

Sami was identified as the robber.

Karanlıktan bir soyguncu ortaya çıktı.

The robber emerged from the darkness.

İki soyguncu bir mağazaya girdi.

Two robbers broke into a store.

Babam soyguncu ile mücadele etti.

My father struggled with the robber.

Polis onu gördüğünde soyguncu kaçtı.

The robber ran away when the policeman saw him.

Aniden bir soyguncu karanlıktan çıktı.

Suddenly a robber stepped out of the darkness.

Sami'ye "Beyefendi Soyguncu" adı verildi.

Sami was called the "Gentleman Robber."

Soyguncu bir arka sokakta ona saldırdı.

The robber attacked her on a back street.

Bir soyguncu dün gece bankaya girdi.

A burglar broke into the bank last night.

Bir soyguncu onun parasının hepsini soydu.

A mugger robbed him of all of his money.

Polisler Bir tren istasyonunda soyguncu gördü.

The policemen spotted the mugger at a train station.

Bir soyguncu benim el çantamı çaldı.

A mugger stole my handbag.

Soyguncu on tane polis tarafından kuşatılmış durumdaydı.

The robber stood surrounded by ten policemen.

Sen uzakta tatilde bir soyguncu zorla evine girdi.

A burglar broke into your house while you were away on vacation.

- Dan bir soyguncu tarafından saldırıya uğradı.
- Dan bir gaspçının saldırısına uğradı.

Dan was assaulted by a mugger.