Translation of "Sevmekten" in English

- Seni sevmekten kendimi hiç alamadım.
- Seni sevmekten asla vazgeçemedim.

I could never stop loving you.

Seni sevmekten hiç vazgeçmedim.

- I've never stopped loving you.
- I have never stopped loving you.

Mary'yi sevmekten asla vazgeçmedim.

I've never stopped loving Mary.

Tom'u sevmekten hiç vazgeçmedim.

I've never stopped loving Tom.

Tanrı bizi sevmekten yoruldu.

God's tired of loving us.

Asla seni sevmekten vazgeçmeyeceğim.

I'm never going to stop loving you.

Seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim.

I'll never stop loving you.

Onları sevmekten asla vazgeçmedim.

I've never stopped loving them.

Onu sevmekten asla vazgeçmedim.

I've never stopped loving him.

Tom, Mary'yi sevmekten vazgeçmeyecek.

Tom won't stop loving Mary.

Seni sevmekten asla vazgeçmedim.

- I've never stopped loving you.
- I have never stopped loving you.

Tom'u sevmekten başka çaren yok.

You can't help but like Tom.

Tom Mary'yi sevmekten kendini alamadı.

Tom couldn't help but like Mary.

Tom seni sevmekten asla vazgeçmedi.

Tom never stopped loving you.

Tom Mary'yi sevmekten asla vazgeçmeyecek.

Tom will never stop loving Mary.

Onları sevmekten başka çaren yok.

You can't help but like them.

Onu sevmekten başka çaren yok.

- You can't help but like him.
- You can't help but like her.

Tom Mary'yi sevmekten hiç vazgeçmedi.

Tom never stopped loving Mary.

Kimse bizi sevmeyince kendimizi sevmekten vazgeçeriz.

We stop loving ourselves when no one loves us.

Birçok hatalarına rağmen onu sevmekten kendimi alamıyorum.

I cannot help loving her in spite of her many faults.

- Ve ben aşkı seviyorum.
- Ve ben sevmekten hoşlanıyorum.

And I like love.

Herkesin bildiği gibi sert olan askerleri onu sevmekten çok saygı

Notoriously tough, his troops  respected rather than loved him,  

- Çok sayıda hatasına rağmen ondan hoşlanmamak elimde değil.
- Birçok hatalarına rağmen onu sevmekten kendimi alamıyorum.

I cannot help liking him in spite of his many faults.