Translation of "Serbestsin" in English

İstiyorsan yapmakta serbestsin.

You're allowed to do that if you want to.

Benimle Boston'a gelmekte serbestsin.

You're welcome to come with me to Boston.

- Gidebilirsin.
- Gitmekte serbestsin.
- Gitmekte özgürsün.

- You're free to go.
- You are free to go.

- İstediğin zaman gitmekte serbestsin.
- Dilediğiniz zaman gitmekte özgürsünüz.

You are free to leave any time you wish.

- Dışarı çıkmak için özgürsün.
- Dışarı çıkmak için özgürsünüz.
- Dışarı çıkmakta serbestsin.

- You are free to go out.
- You're free to go out.