Translation of "Rezervasyon" in English

0.006 sec.

Examples of using "Rezervasyon" in a sentence and their english translations:

Rezervasyon yaptırmıştım.

I have a reservation.

Rezervasyon gereklidir.

Reservations are requested.

Rezervasyon isteniyor.

Reservations are required.

Bir rezervasyon yapabilirim.

I can make a reservation.

Bir rezervasyon yapacağım.

I'll make a reservation.

Rezervasyon yaptırmak zorundasın.

You have to make a reservation.

Rezervasyon zaten yapıldı.

The reservation is already made.

Rezervasyon yaptınız mı?

- Have you made a reservation?
- Did you make a reservation?

Ne zaman rezervasyon yapmalıyız?

When should we make reservations?

Bir rezervasyon yaptırmak istiyorum.

I'd like to make a reservation.

Bir rezervasyon yapabilir miyim?

Can I make a reservation?

Bir rezervasyon yaptırabilir miyim?

Could I make a reservation?

Önceden rezervasyon yapmak zorundasın.

You have to make reservations in advance.

Uçak fazla rezervasyon almış.

The plane is overbooked.

Yarın için rezervasyon yaptırdın mı?

Are you booked for tomorrow?

Rezervasyon yaptırmaya çalışmamız gerektiğini düşünüyorum.

I think we should try to get a reservation.

Önceden rezervasyon yaptırsak iyi olur.

We'd better make a reservation beforehand.

Biz bir rezervasyon yaptık mı?

Did we make a reservation?

Öğle yemeği için rezervasyon yaptım.

I've made lunch reservations.

Otelde üç günlük rezervasyon yaptı.

He made a reservation for three days at the hotel.

Bu masaya rezervasyon yapıldı mı?

Is that table reserved?

Uçuş öncesi rezervasyon yaptırmalarını ister.

to prove that they intend to return home.

Otelde bir oda için rezervasyon yaptı.

- She made reservations for a room at the hotel.
- She made a reservation for a room at the hotel.

Bu akşam için rezervasyon yaptırmak istiyorum.

I'd like to make a reservation for tonight.

Benim için bir rezervasyon yapar mısın?

Could you make a reservation for me?

Önceden rezervasyon yaptırsan daha iyi olur.

- You had better make a reservation in advance.
- You'd better make a reservation in advance.

Bizim favori restoranda bir rezervasyon yaptırdım.

I made a reservation at our favorite restaurant.

Biletler 30 dolardır ve rezervasyon önerilir.

Tickets are $30, and reservations are recommended.

Golf için bir rezervasyon yapabilir miyim?

Can I make a reservation for golf?

Tom bir Japon restoranında rezervasyon yaptı.

Tom made a reservation at a Japanese restaurant.

O uçakta iki kişilik rezervasyon yapabilir miyim?

Can I book two seats on that flight?

Önümüzdeki pazartesi günü için rezervasyon yaptırmak istiyorum.

I'd like to make a reservation for next Monday.

- Rezervasyon yaptırdınız mı?
- Masa rezervasyonunuz var mı?

Have you got a table booked?

Tom OpenTable vasıtasıyla restoranda bir rezervasyon yaptırdı.

Tom booked a reservation at the restaurant through OpenTable.

Rezervasyon olmadan bu restoranda yemek yemek imkansız.

It's impossible to dine at this restaurant without reservations.

Ben bu hafta sonu rezervasyon yaptırmak istiyorum.

I'd like to make a reservation for this weekend.

Yarın saat 6 için bir rezervasyon yaptırmak istiyorum.

I'd like to make a reservation for 6 p.m. tomorrow.

Bu gece Galway'de bizim için otelde rezervasyon yaptırdım.

I booked us a hotel in Galway tonight.

Yarın golf oynamak için bir rezervasyon yaptırmak istiyorum.

I'd like to make a reservation to play golf tomorrow.

Tom Hilton otelinde üç günlük bir rezervasyon yaptı.

Tom made a reservation for three days at the Hilton Hotel.

İndirime hak kazanmak için ne kadar erken rezervasyon yapmalıyım?

How early do I have to make a reservation to qualify for the discount?

Mary sevgililer günü için bir Japon restoranında bir rezervasyon yaptırdı.

Mary made a reservation at a Japanese restaurant for Valentine's day.

Tom sevgililer günü için süslü bir restoranda bir rezervasyon yaptırdı.

Tom made a reservation at a fancy restaurant for Valentine's day.

Şimdi saat üç buçuk, ama biz saat sekizde restoranda rezervasyon yaptırdık.

Now it is half past three, but we booked a place at the restaurant at 8 o'clock

Tom'un tavernasında bir masa almak için haftalar öncesinden rezervasyon yaptırmak zorundasın.

To get a table at Tom's Tavern, you have to make reservations weeks in advance.

Tom yaşadığı yerin yanındaki bir otelde benim için bir oda rezervasyon yaptırdı.

Tom booked a room for me at a hotel near where he lived.

Mary erkek arkadaşının doğum günü için iyi bir restoranda bir rezervasyon yaptırdı.

Mary made a reservation at a good restaurant for her boyfriend's birthday.

Akşam 6.00'da hareket eden ekspres tren için bir rezervasyon yapmak istiyorum.

I'd like to make a reservation for the express train that leaves at 6:00 p.m.

Şirketinize iyi erişimi olan bir yer için bir rezervasyon yapabilirsem çok minnettar olurum.

I'd be very thankful if I could make a reservation for a room that has good access to your company.

Biletler çift başına 30 Dolar ya da tek bir rezervasyon için 20 Dolar karşılığı mevcuttur.

Tickets are available for $30 per couple or $20 per single reservation.

Shinjuku İstasyonu yakınlarındaki bir içki yerinde rezervasyon yaptım. 2,500 yen için 2 saat boyunca içebileceğiniz tek şey bu.

I've made a reservation at a drinking place near Shinjuku Station. It's all you can drink for 2 hours for 2,500 yen.