Translation of "Problemler" in English

Problemler yaşıyor musun?

Are you having problems?

Çocuğun saldırganlığı problemler yaratıyordu.

The boy's aggression is making problems.

Birçok problemler onu bekliyordu.

Many problems awaited him.

- Tom tekrar finansal problemler yaşıyor.
- Tom tekrar mali problemler yaşıyor.

Tom is having financial problems again.

Problemler dün çözdüklerimden daha kolay.

The problems are easier than those I solved yesterday.

Şurda gördüğünüz tipten problemler çözüyordu.

It could solve problems like these:

Birçok türküler toplumsal problemler hakkındaydı.

Many folk songs were about social problems.

Bu problemler yakın gelecekte çözülmüş olacak.

These problems will be solved in the near future.

Küresel problemler için en önemli çözümlerden biri

to the global challenge posed by climate change

İlgilenilmesi gereken hiç başka problemler var mı?

Are there any other problems that need to be taken care of?

Bugün uğraşmamız gereken başka problemler var mı?

- Are there any more problems we need to deal with today?
- Are there any other problems we need to deal with today?

Bunlar maalesef ki problemler. neredeyse tüm bölgede yaygındır.

These are problems that, unfortunately, are common in almost the entire region.

Kişinin çocukluğunda yaşadığı travmalar veya istismarlar sonucu problemler ortaya çıkar

problems arise as a result of traumas or abuse experienced by one's childhood

şartlar, daha büyük istikrarsızlık, problemler finansman elde etmek - bir ev satın almak mı

conditions, with greater instability, problems obtaining financing – be it to buy a house,

- Ben gözetlemek istemiyorum ama evde sorunlar yaşıyor musunuz?
- Ben burnumu sokmak istemem ama evde problemler yaşıyor musunuz?

I don't mean to pry, but are you having problems at home?