Translation of "Pozisyonu" in English

Sekreterlik pozisyonu dolduruldu mu?

Has that secretarial position been filled?

Ona pozisyonu sunmayı düşünüyorum.

I'm thinking of offering her the position.

Pozisyonu sana sunmak istiyorum.

I would like to offer you the position.

En iyi uyuma pozisyonu hangisi?

What's the best sleeping position?

Şirkette önemli bir pozisyonu var.

He got an important position in the company.

Tamam, indirdik. Pozisyonu koruyun. Onu çözüyor.

[pilot] Okay, it's on the ground, hold the position. He's unclipping.

Bu konuda Tom'un pozisyonu iyi bilinmektedir.

Tom's position on this matter is well known.

Tom pazartesi günü pozisyonu kabul etti.

Tom accepted the position Monday.

Şube müdürü pozisyonu için başvuru yaptım.

I applied for the position of branch manager.

Uçurum şurada. Bu pozisyonu koruyun, bu iyi.

This is the drop-off here. Hold this position, this is good.

Ve anne karnındaki gibi cenin pozisyonu almalıyız

and we should take the fetal position like in the womb

Ağabeyimin büyük bir şirkette bir pozisyonu vardı.

My older brother had a position in a large company.

Bilginiz için, 20 yıldır bu pozisyonu tuttum.

For your information, I've held this position for 20 years.

Onun normal pozisyonu üçüncü orta saha oyuncusu.

His normal position is third baseman.

Memlük sol kanadını sürme teşebbüsü gecikmişti ve kendi pozisyonu

When his attempt to overrun the Mamluk left stalled, his own position became exposed after

O pozisyonu almak için bir şansım olduğuna inanıyor musun?

- Do you believe I have a chance to get that position?
- Do you believe that I have a chance to get that position?

Düşmanın şaşırtıcı hamlesine rağmen Roma keşif kolu savaş pozisyonu alıyor hızla.

Despite being surprised by the enemy the Roman vanguard forms up in battle formation.

Yüreklendirici sözler ediyor ve askerleri savaş pozisyonu almak üzere hazırlamalarını emrediyor.

He offers words of encouragement and orders them to ready the men for battle.

Aldı ve eğer Avril Hines'in yerinde olsaydım , ülkedeki en yüksek istihbarat pozisyonu için

for intelligence work, and if I were in the place of Avril Hines, what is his first

Bir inşaat şirketinde on beş yıldan sonra, Bill Pearson'a sorumlu bölge müdürü pozisyonu verildi.

After fifteen years at a building firm, Bill Pearson was given the responsible position of area manager.

Filler piyadelerin kanadında yer alırken, Numidyalı ve Galyalı süvariler daha geniş bir kanat pozisyonu alıyor.

Elephants flank the infantry, while the Numidian and Gallic cavalry is further wide.

- Sami'nin çok önemli bir yeri vardı.
- Sami'nin çok önemli bir pozisyonu vardı.
- Sami'nin çok önemli bir makamı vardı.
- Sami'nin çok önemli bir konumu vardı.
- Sami'nin çok önemli bir makama sahipti.

Sami had a very important position.