Translation of "Meyveleri" in English

Meyveleri neden kesiyorsun?

Why are you cutting the fruits?

Konserve meyveleri seviyorum.

I like canned fruits.

Gel, mutfaktaki meyveleri ye.

Come, eat the fruits in the kitchen.

Bütün meyveleri kim yedi?

Who ate all the fruit?

Kaliforniya, meyveleri ile ünlüdür.

California is famous for its fruits.

Bütün çocuklar meyveleri beğendi.

All the children appreciated the fruits.

Bir ağacı meyveleri ile değerlendirmelisin.

You should judge a tree by its fruits.

Ben kırmızı meyveleri çok beğenirim.

I like red fruits a lot.

Yemeden önce meyveleri yıkaman gerekir.

You should wash the fruits before eating them.

Geceleyin, ormanın meyveleri tamamen onlara kalır.

At night, they have the fruits of the forest to themselves.

Portakal ve elma gibi meyveleri severim.

I like fruits such as oranges and apples.

Bütün yumuşak meyveleri severim, özellikle çilekleri.

I love all berries, especially strawberries.

Eğitimin kökleri acıdır, ancak meyveleri tatlıdır.

The roots of education are bitter, but the fruit is sweet.

Sen sebzeleri yıka, ben meyveleri yıkayacağım.

You wash the vegetables, I'll wash the fruit.

En son ne zaman meyveleri ihraç ettin?

When was the last time you exported fruits?

Tom, Mary'ye bu meyveleri yememesi gerektiğini söylemeli.

Tom should tell Mary not to eat those berries.

Sen sebzeleri yıka, ben de meyveleri yıkayacağım.

You wash the vegetables and I'll wash the fruit.

Bazı kuşlar tohumları ve meyveleri, diğerleri ise böcekleri veya solucanları yerler.

Some birds eat seeds and fruits, others insects or worms.