Translation of "Beğendi" in English

Eşarbı beğendi.

She liked the scarf.

"O, filmi beğendi mi?" - "Evet, beğendi."

"Did she like the film?" "Yes, she did."

Onu beğendi mi?

Did she like it?

Tom filmi beğendi.

- Tom enjoyed the movie.
- Tom liked the movie.

Tom, Avustralya'yı beğendi.

Tom liked Australia.

Tom işini beğendi.

Tom liked his job.

Herkes onu beğendi.

- Everybody liked that.
- Everyone loved it.
- Everyone likes it.
- Everybody loved it.

Tom bunu beğendi.

Tom liked that.

Tom fuları beğendi.

Tom liked the scarf.

Sami kokaini beğendi.

Sami liked cocaine.

Sami videoyu beğendi.

Sami liked the video.

Tom o fikri beğendi.

Tom liked that idea.

O, yeni elbiseyi beğendi.

She liked the new dress.

Tom onu nasıl beğendi?

How did Tom like it?

Belki o, fikri beğendi.

Maybe he liked the idea.

Babası onun planını beğendi.

Her father approved of his plan.

Tom filmi çok beğendi.

Tom liked the film a lot.

Tom bunu Boston'da beğendi.

Tom liked it in Boston.

Leyla, Sami'nin arabasını beğendi.

Layla liked Sami's car.

Tom bunu beğendi mi?

Did Tom like it?

Sami onu gerçekten beğendi.

Sami really liked that.

Sami, Leyla'nın videosunu beğendi.

Sami liked Layla's video.

Bütün çocuklar meyveleri beğendi.

All the children appreciated the fruits.

Tom Maria'nın önerisini beğendi.

- Tom said he thought Mary's suggestion was good.
- Tom said that he thought Mary's suggestion was good.
- Tom said that he thought that Mary's suggestion was good.
- Tom said he thought that Mary's suggestion was good.

Marika, Japonya gezisini beğendi mi?

Did Marika like her trip to Japan?

Tom Mary'nin takılarını çok beğendi.

Tom fell for Mary's charms.

Kız arkadaşın çiçekleri beğendi mi?

Did your girlfriend like the flowers?

Biri İnstagramda benim resmimi beğendi.

Someone liked my picture on Instagram.

Tom, Facebook'ta Mary'nin resmini beğendi.

Tom liked Mary's picture on Facebook.

Tom, İnstagram'da Mary'nin resmini beğendi.

Tom liked Mary's picture on Instagram.

Tom Mary'nin yeni elbisesini beğendi.

Tom liked Mary's new dress.

Sami, Leyla'nın videosunu gerçekten beğendi.

Sami really liked Layla's video.

Mary özellikle Tom'un sincaplarla ilgili sözlerini beğendi.

Mary especially liked Tom's sentences about squirrels.

Bütün kitapları arasında, en iyi onu beğendi.

Among all his books, he liked that one the best.

Mary, Tom'un kullanıcı profilindeki sevimli buzulkuşu görüntüsünü beğendi.

Mary liked the cute penguin picture in Tom's user profile.

Leyla, Sami'nin profil resmini gördü ve onu beğendi.

Layla saw Sami's profile picture and she liked it.

- Sami, Leyla'nın tarzını beğendi.
- Sami, Leyla'nın tarzını beğeniyordu.

Sami liked Layla's style.

- Sami bu videoyu beğendi.
- Sami bu videodan keyif aldı.

Sami enjoyed this video.

Tom onun Mary'nin fikri olduğunu kendisine söyleyinceye kadar fikri beğendi.

Tom liked the idea until I told him it was Mary's idea.

- Tom bunu beğendi.
- Tom bunu sevdi.
- Bu Tom'un hoşuna gitmiş.

Tom liked this.