Translation of "Kuramadı" in English

0.209 sec.

Examples of using "Kuramadı" in a sentence and their english translations:

Başbakan kabineyi kuramadı.

The Prime Minister was unable to form a Cabinet.

Sami, Leyla'yla bağlantı kuramadı.

Sami could not get hold of Layla.

O, telefonla onunla bağlantı kuramadı.

She wasn't able to contact him by phone.

Tom, Mary ile temas kuramadı.

Tom couldn't get in touch with Mary.

Tom Mary ile telefonla kontak kuramadı.

Tom hasn't been able to contact Mary by phone.

Tom henüz Mary ile irtibat kuramadı.

Tom hasn't been able to get in touch with Mary yet.

Teğmen Dan Anderson, Linda'nın suçla bağlantısını kuramadı.

Lieutenant Dan Anderson couldn't link Linda to the crime.

Tom, telefon vasıtasıyla Mary ile iletişim kuramadı.

Tom wasn't able to contact Mary by phone.

- Tom, Mary'ye ulaşamadı.
- Tom, Mary ile bağlantı kuramadı.

Tom couldn't contact Mary.

- Sami, Leyla ile bağlantı kuramadı.
- Sami, Leyla ile temas sağlayamadı.

Sami was unable to contact Layla.