Translation of "Kravatı" in English

0.009 sec.

Examples of using "Kravatı" in a sentence and their english translations:

- Taktığın kravatı sevmiyorum.
- Taktığın kravatı beğenmiyorum.

I dislike the tie you have on.

Onun kravatı çözüldü.

His tie came undone.

O kravatı seviyorum.

I like that tie.

Taktığın kravatı beğenmiyorum.

I don't like the tie that you're wearing.

Taktığın kravatı sevmiyorum.

I dislike the tie you have on.

- Bu kravatı nereden aldın?
- O kravatı nereden almıştın?

Where did you buy that tie?

Kıyafeti gri, kravatı sarıydı.

His suit was gray and his tie was yellow.

Bu kahverengi kravatı alacaktım.

I would take this brown tie.

Bu kravatı seviyor musun?

Do you like this tie?

Sanırım bu kravatı alacağım.

- I think I'll take this tie.
- I think I'll buy this tie.

Bu kravatı bağlamak zor.

This necktie is hard to tie.

Dün bu kravatı taktım.

I wore this tie yesterday.

Bana o kravatı gösterir misin?

Could you show me that necktie?

Gerçekten o kravatı takacak mısın?

Are you really going to wear that tie?

Bu aptalca kravatı takmak istemiyorum.

I don't want to wear this stupid tie.

Tom ona verdiğim kravatı takıyor.

Tom is wearing the tie I gave him.

Tom bana bu kravatı verdi.

Tom gave me this tie.

Neredeyse aynı kravatı satın aldım.

I almost bought that same tie.

O kravatı asla tekrar takma.

Don't ever wear that tie again.

Tom ona verdiğin kravatı takıyordu.

Tom was wearing the tie you gave him.

Babamın mavi gri bir kravatı var.

My father has a blue and gray tie.

Tom dün aynı kravatı takmadı mı?

Didn't Tom wear that same tie yesterday?

Neredeyse üç yıldır bu kravatı takmadım.

I haven't worn this tie in almost three years.

Tom Mary'nin takmasını istediği kravatı takmadı.

Tom didn't wear the tie Mary wanted him to wear.

Bu kravatı bağlamama yardımcı olabilir misiniz?

Can you help me tie this tie?

Tom benim için bu kravatı seçti.

Tom picked this tie out for me.

En iyisi olarak görünen bu kravatı alacağım.

I will take this tie, as it seems to be the best.

Tom Mary'ye kravatı hakkında ne düşündüğünü sordu.

Tom asked Mary what she thought of his tie.

Tom bugün dün giydiği aynı kravatı giyiyor.

Tom is wearing the same tie today that he wore yesterday.

Takım elbisesi ve kravatı ile oldukça yakışıklı görünüyordu.

He looked quite handsome in his suit and tie.

Tom ne sıklıkta Mary'nin ona verdiği kravatı takar?

How often does Tom wear that tie Mary gave him?

Ben bu kravatı beğenmiyorum. Bana daha iyi birini göster.

I don't like this tie. Show me a better one.

Bu kravatı daha sık takmalıyım. Bugün çok iltifat aldım.

I ought to wear this tie more often. I've gotten a lot of compliments today.

Ben bu kravatı beğenmiyorum. Bana başka bir tane göster.

I don't like this tie. Show me another one.

Ben bu düz kravatı sevmiyorum. Bana daha renkli bir tane gösterin.

- I don't like this quiet necktie. Please show me a more colourful one.
- I don't like this plain necktie. Please show me a more colourful one.

Jeff Kim'in ona bir doğum günü hediyesi için verdiği kravatı giydi.

Jeff wore the tie which Kim had given him for a birthday present.

Jeff, Kim'in bir doğum günü hediyesi olarak ona vermiş olduğu kravatı taktı.

- Jeff wore the tie Kim had given him for a birthday present.
- Jeff wore the tie that Kim had given him for a birthday present.

- Tom, Mary'nin verdiği kravatı takmış.
- Tom'un boynunda Mary'nin ona aldığı kravat var.

- Tom is wearing the tie Mary gave him.
- Tom is wearing the tie that Mary gave him.