Translation of "Kazandırır" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kazandırır" in a sentence and their english translations:

Bilgisayarlar bize vakit kazandırır.

Computers save us time.

Araziyi kestirmeden gidersek zaman kazandırır.

It'll save time if we cut across the field.

Park Street'ten kaçınırsak bu zaman kazandırır.

It'll save time if we avoid Park Street.

Bu otoyol bize çok zaman kazandırır.

This highway saves us a lot of time.

Bu bilgisayar bir sürü zaman kazandırır.

This computer saves a great deal of time.

Bu size benzersiz bir bakış açısı kazandırır.

It gives you a unique perspective.

Bu bilgisayar bize bir sürü iş kazandırır.

This computer saves us a lot of work.

Kendi giysilerini yaparsan, bu sana para kazandırır.

If you make your own clothes, it will save you money.

- Bu bizi kazanan yapar.
- Bu bizi kazandırır.

This makes us winners.

Benim talimatlarımı dikkatli dinlerseniz, size biraz zaman kazandırır.

If you listen carefully to my instructions, it'll save you some time.

Bilgisayarlar bize çok zaman ve çok sorun kazandırır.

Computers save us a lot of time and trouble.

Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır.

Ordering from catalogs saves you time and money without requiring you to leave the house.

- Bu makine emekten tasarruf etmemizi sağlıyor.
- Bu makine bize bir sürü iş gücü kazandırır.

This machine saves us a lot of labor.