Translation of "Kazak" in English

Bir kazak arıyorum.

I'm looking for a sweater.

Benim kazak mor.

My sweater is purple.

Bu kazak sıcacık.

This sweater is warm.

Bir kazak aldım.

I bought a sweater.

Tom kazak giymiyor.

Tom isn't wearing a sweater.

Kendilerine kazak aldılar.

They bought themselves sweaters.

- Tom bir kazak giyiyordu.
- Tom'un üzerinde kazak vardı.

Tom was wearing a sweater.

- Neden bir kazak giyiyorsun?
- Neden bir kazak giyiyorsunuz?

Why are you wearing a sweater?

O, bir kazak örüyor.

She is knitting a sweater.

Babasına bir kazak ördü.

She knitted her father a sweater.

Neden bir kazak giyiyorsun?

Why are you wearing a sweater?

O Kazak dilini bilmiyor.

She doesn't know the Kazakh language.

Tom bir kazak giydi.

- Tom put on a warm sweater.
- Tom put on a warm jumper.

O, Kazak dilini bilmez.

He doesn't know the Kazakh language.

Tom bir kazak aldı.

Tom bought a sweater.

Yün bir kazak giyiyor.

He wears a wool sweater.

Ne güzel bir kazak!

What a beautiful sweater!

Bu kazak elle yapıldı.

This sweater is made by hand.

Mary bir kazak örüyor.

Mary is knitting a sweater.

Bugün kazak giymeyi düşünmüyorum.

I'm not planning to wear a sweater today.

Babam bir kazak örüyor.

Daddy's knitting a sweater.

O güzel bir kazak.

- That's a nice sweater.
- That is a nice sweater.

Tom bir kazak giyiyor.

Tom is wearing a sweater.

Tom boğazlı kazak giyer.

Tom wears turtleneck sweaters.

Tom bir kazak örüyor.

Tom is knitting a sweater.

- Ona bir kazak satın aldı.
- O, ona bir kazak aldı.

She bought him a sweater.

- Tom genelde balıkçı yaka kazak giyer.
- Tom genelde boğazlı kazak giyer.

Tom often wears a turtleneck sweater.

Annem bana bir kazak yaptı.

- Mother made me a sweater.
- My mother made a sweater for me.
- My mother made me a sweater.

O ona bir kazak aldı.

He bought her a sweater.

Ben kıza bir kazak aldım.

I bought the girl a sweater.

Kazakistan'a Kazak dilinde "Qazaqstan" denir.

Kazakhstan is called "Qazaqstan" in Kazakh.

Steve siyah boğazlı kazak giyiyor.

Steve is wearing a black turtleneck.

O, kırmızı bir kazak alacak.

She's going to buy the red sweater.

Tom için bir kazak ördüm.

I knitted a sweater for Tom.

Bana bir kazak almaya git.

Go get me a sweater.

Tom Mary'ye bir kazak verdi.

Tom gave Mary a sweater.

Mary Tom'a bir kazak örüyor.

Mary is knitting Tom a sweater.

Tom kırmızı bir kazak giyiyor.

Tom is wearing a red sweater.

Ona bir kazak satın aldı.

She bought him a sweater.

Bu kazak ne kadar, lütfen?

How much is this pullover, please?

Üşüdüğümden dolayı bir kazak giyiyorum.

- I'm wearing a sweater because I'm cold.
- I'm wearing a sweater because I feel cold.
- I'm wearing a jumper because I'm cold.

Kısa adam bir kazak giyiyor.

The short man wears a sweater.

O, yünlü bir kazak giyer.

- He wears a woolen sweater.
- She wears a woolen sweater.

O bir yün kazak giyer.

He wears a woolen sweater.

O, yünlü bir kazak giyiyor.

She is wearing a woolen sweater.

O bir yün kazak giyiyor.

He is wearing a wool sweater.

Tom bir kaşmir kazak aldı.

Tom bought a cashmere sweater.

O, yünden bir kazak giyiyor.

He is wearing a woolen sweater.

Bu kazak saf yünden yapılmış.

This sweater is made of pure wool.

Bu kazak boynumu rahatsız ediyor.

This sweater irritates my neck.

Bu mavi kazak çok güzel.

This blue sweater is very pretty.

Bu kazak hakkında ne düşünüyorsun?

What do you think of this sweater?

Affedersiniz, bu kazak ne kadar?

Excuse me, how much is this sweater?

O, ona bir kazak verdi.

She gave him a sweater.

O ona bir kazak ördü.

She knit him a sweater.

Mary, Tom'a bir kazak ördü.

- Mary knit Tom a sweater.
- Mary knitted a sweater for Tom.
- Mary knit a sweater for Tom.
- Mary knitted Tom a sweater.

Neden bugün bir kazak giymiyorsun?

Why aren't you wearing a sweater today?

Sence bu kazak ne kadardır?

How much do you think is this sweater?

Leyla uzun bir kazak giyiyordu.

Layla was wearing a long sweater.

Tom mavi bir kazak giyiyordu.

Tom was wearing a blue sweater.

Tom mavi bir kazak giymiyordu.

Tom wasn't wearing a blue sweater.

Tom mavi bir kazak giymiyor.

Tom isn't wearing a blue sweater.

Tom mavi bir kazak giyiyor.

- Tom has been wearing a blue sweater.
- Tom is wearing a blue sweater.

Tom mavi bir kazak alacak.

Tom is going to buy a blue sweater.

Yün bir kazak almak istiyorum.

I want to buy a wool sweater.

Tom’a bir kazak satın aldım.

- I bought Tom a sweater.
- I bought a sweater for Tom.

Tom mor bir kazak giyiyordu.

Tom was wearing a purple sweatshirt.

Ona doğum gününde kazak alacağım.

I'll give him a sweater for his birthday.

Örneğin, normalde 80 dolar olan bir kazak almak istediğinizi söylüyorsunuz. Kazak A...

For example, say you want to buy a sweater that's normally $80. Sweater A is listed

80 dolarlık bir kazak alıyorsunuz. İkinci seçenek, ilk kazak için 80 dolar...

buy one sweater for $80 dollars. Option two, the first sweater would be $80 dollars

Eğer kazak ve 150 dolarlık bir kaban almaya karar verirseniz, kazak bedava...

If you decide to get a sweater and $150 coat, the sweater would be counted as the free

- Mary, Tom için bir kazak örmüş.
- Mary, Tom için bir kazak ördü.

- Mary knitted a sweater for Tom.
- Mary knit a sweater for Tom.
- Mary knitted Tom a sweater.

Hava serinleyince kazak giymek zorunda kaldım.

As the day got cooler, I had to put on a sweater.

Erkek arkadaşı için bir kazak örüyor.

She is knitting a sweater for her boyfriend.

Annem benim için bir kazak yaptı.

My mother made a sweater for me.

Yanına bir kazak al böylece üşütmezsin.

Take a sweater with you so you don't catch a cold.

O mağazadan kırmızı bir kazak aldım.

I bought a red sweater at that shop.

Kazak dilindeki en uzun sözcük hangisidir?

What is the longest word in the Kazakh language?

Ben bir yün kazak satın aldım.

I bought a woolen sweater.

Mary Tom için bir kazak örüyor.

Mary is knitting a sweater for Tom.

Annem bana yeni bir kazak örüyor.

My mother is knitting me a new sweater.

O koyu renkli bir kazak giymişti.

He wore a dark sweater.

Ben onun için bir kazak ördüm.

I knitted a sweater for him.

Benim için bir kazak örer misin?

Will you knit a sweater for me?

Tom ceketinin altında bir kazak giyiyor.

Tom is wearing a sweater under his coat.

O üşütmemek için bir kazak giydi.

She put on a sweater so as not to catch cold.

Annem benim için bir kazak ördü.

Mother knitted a sweater for me.

Sanırım bu kazak sana çok dar.

- I think that sweater is too tight on you.
- I think that that sweater is too tight on you.

Hava soğuk; neden bir kazak giymiyorsun?

It's cold; why don't you put on a sweater?

O kırmızı kazak üzerinde iyi görünüyor.

That red sweater looks good on you.

Hava soğuk, niye bir kazak giymiyorsun?

It's cold; why don't you put on a sweater?

Peter üşüyor, o bir kazak istiyor.

Peter is cold, he wish a sweater.

Mary ceketinin altında iki kazak giyiyor.

Mary is wearing two sweaters under her coat.