Translation of "Kapatıyor" in English

Tom dükkanı kapatıyor.

Tom is closing the store.

O, kapıyı kapatıyor.

She closes the door.

Şu sandalyeler yolu kapatıyor.

Those chairs are in the way.

O her şeyi kapatıyor.

- He's closing everything.
- She's closing everything.

Tom pencereleri tahta çakarak kapatıyor.

Tom is boarding up the windows.

Tom'un çalıştığı mağaza kepenk kapatıyor.

The store where Tom works is going out of business.

Tom ve Mary şimdi çamaşırhaneyi kapatıyor.

Tom and Mary are hanging up the laundry now.

- Tom kapıyı kapatıyor.
- Tom kapıyı kapıyor.

- Tom's shutting the door.
- Tom is shutting the door.
- Tom is closing the door.

Üst damak burnun arka tarafını tamamen kapatıyor.

It's the soft palate sealing up precisely against the back of the nose.

Genelde öğretmenler şöyle yapıyor herkesin mikrofonunu kapatıyor

Generally, teachers do the following. They turn everyone's microphone off.

Tom sağ eli ile bir şey kapatıyor.

Tom's covering something with his right hand.

Daha sonrasında sesi kapatıyor dersini anlatmaya devam ediyor

then she continues to explain the lesson she mutes

Bu kaya duvarlar yolumuzu kapatıyor. Bu yüzden biraz dolaşacağız.

[Bear] These rock walls are blocking our direct path. So we're gonna have to take a detour.

…koronavirüs yüzünden her biri Amerika’daki tesislerini geçici olarak kapatıyor.”

all temporarily closing US plants because of the coronavirus."

Türkiye, Suriye ile olan sınırındaki tüm kontrol noktalarını kapatıyor.

Turkey is closing all the check-points of its border with Syria.

- Bu dükkan saat dokuzda kapanır.
- Bu mağaza bu akşam saat dokuzda kapatıyor.

- This store closes at nine in the evening.
- This shop shuts down at nine o'clock this evening.