Translation of "Kanıtlanmış" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kanıtlanmış" in a sentence and their english translations:

Kanıtlanmış bir hareket planımız

We have a proven model, a plan of action,

O kanıtlanmış bir gerçek.

It's a proven fact.

Bu, denenip kanıtlanmış bir yöntem.

And this is a tried-and-true strategy.

O, bilimsel olarak kanıtlanmış mı?

Is that scientifically proven?

Tom suçu kanıtlanmış bir katil.

Tom is a convicted murderer.

Öğrenciler aynı zamanda geçerliliği oldukça kanıtlanmış

They also rated their emotions

Tom suçu kanıtlanmış bir banka soyguncusu.

Tom is a convicted bank robber.

Bunların yanı sıra bilimsel olarak kanıtlanmış bir olay var

There is also a scientifically proven incident

Bugüne dek hastalığa kanıtlanmış bir tedavisi ya da çare bulunamadı,

To date, there is no proved treatment or cure,

Size bir fikir vermek için, Emirliklerin, tahmin edilen petrol geliri, kanıtlanmış

To give you an idea, it is estimated that the oil wealth of the Emirates - their proven

- Onun kanıtlanmış yeteneğine güvenebilirsin.
- Bu konuda yeteneğini kanıtlamış biridir, ona güvenebilirsin.

You can rely on his proven ability.