Translation of "Kalamayacak" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kalamayacak" in a sentence and their english translations:

Tom kendi başına hayatta kalamayacak.

Tom won't be able to survive on his own.

İçeride kalamayacak kadar çok güzel bir gündü.

It was too nice a day to stay inside.

Değişiklikleri nedeniyle 2000 yılında hayatta kalamayacak . Nasıl hayatta kalırız?

climate changes that will mainly affect forests. How do we survive?