Translation of "Kalırım" in English

0.006 sec.

Examples of using "Kalırım" in a sentence and their english translations:

Kalırsan, kalırım.

If you stay, I'll stay.

İstersen kalırım.

I'll stay if you want.

Şüpheli kalırım.

I remain skeptical.

Belki kalırım.

Maybe I'll stay.

Kalabilirsem kalırım.

If I could stay, I would.

Evde kalırım.

- I'm staying at home.
- I am staying home.

Öğleye kadar kalırım.

I stay until midday.

Umarım hayatta kalırım.

I hope I survive.

Nadiren geç kalırım.

I'm seldom late.

O olmazsa, çaresiz kalırım.

Without him, I would be helpless.

Tiyatroya giderse evde kalırım.

If she goes to the theater, I'll stay at home.

Gitmek istersen bebekle kalırım.

I'll stay with the baby if you want to go.

Her zaman geç kalırım.

I'm always late.

Daha uzun kalabilirsem kalırım.

If I could stay longer, I would.

Işıkları kapatırsan, minnettar kalırım.

I'd appreciate it if you would turn off the lights.

Işıkları kapatırsan minnettar kalırım.

I'd appreciate it if you would turn out the lights.

Ben çok dikkatli kalırım.

I remain very cautious.

Okula nadiren geç kalırım.

I'm seldom late for school.

Boston'da hep Tom'la kalırım.

I always stay with Tom in Boston.

Eğer Tom giderse, kalırım.

If Tom leaves, I'll stay.

Yarın yağmur yağarsa evde kalırım.

If it should rain tomorrow, I would stay home.

Pazar günü genellikle evde kalırım.

I usually stay indoors on Sunday.

Yarına kadar kalırsan minnettar kalırım.

I should be grateful if you would stay until tomorrow.

Ailem işteyken evde yalnız kalırım.

I stay home alone while my parents are at work.

Normalde pazar günleri evde kalırım.

Normally, I stay at home on Sundays.

Ben Pazar günleri evde kalırım.

I stay at home on Sundays.

Bazen Tatoeba'da üç saat kalırım.

- Sometimes I stay three hours in Tatoeba.
- Sometimes I stay for three hours at Tatoeba.

Yarın yağmur yağarsa, evde kalırım.

- I will stay home if it rains tomorrow.
- I'll stay home if it rains tomorrow.
- I'll stay at home if it rains tomorrow.

Gerçekten kalmamı istiyorsan, burada kalırım.

I'll stay here if you really want me to.

Umarım bir süre Tom'la kalırım.

I just hope I get to stay with Tom for a while.

Bundan kimseye bahsetmezsen müteşekkir kalırım.

I would appreciate if you didn't mention this to anyone.

Bundan birisine bahsetmediysen müteşekkir kalırım.

I'd appreciate it if you didn't mention this to anyone.

Bana yardım edersen, minnettar kalırım.

- I'll be glad if you will help me.
- I'd be happy if you'd help me.
- I'd appreciate it if you'd help me.

Neredeyse her zaman geç kalırım.

I'm almost always late.

Bana yardım edebilirsen minnettar kalırım.

I'd be very grateful if you could help me.

Sen burada oldukça ben kalırım.

As long as you're here, I'll stay.

Randevular için nadiren geç kalırım.

I'm seldom late for appointments.

Ben hep elveda derim ve kalırım.

I always say goodbye, and I stay.

Onu şimdi tartışabilsek çok müteşekkir kalırım.

I'd very much appreciate it if we could discuss it now.

Buraya biraz erken gelebilirsen müteşekkir kalırım.

I'd appreciate it if you could get here a little early.

Sana anlatırsam seni öldürmek zorunda kalırım.

If I told you, I'd have to kill you.

Genellikle geç saatlere kadar uyanık kalırım.

I usually stay up late.

Nadiren dışarıda geç saate kadar kalırım.

- I seldom stay out late.
- I rarely stay out late.
- I hardly ever stay out late.

Eğer burada kalırsan ben de seninle kalırım.

I will stay with you provided that you stay here.

Bu akşam bana yardım edersen müteşekkir kalırım.

I'd appreciate it if you would help me this evening.

Kentte olduğum zaman hep onların evinde kalırım.

I always stay at their house when I'm in town.

Kalmamı istersen daha uzun bir süre kalırım.

I'll stay a while longer if you want me to.

Ben pazar günleri her zaman evde kalırım.

I always stay at home on Sundays.

Sadece ben olsam kalırım ve yardım ederim.

If it were only me, I'd stay and help.

Kışın şehirdeyim ama yaz için kırsalda kalırım.

In the winter I'm in the city, but I stay in the country for the summer.

Okumak zorunda kalsam, her gün evde kalırım.

If I had to study, I would stay at home every day.

Ben çok nadiren bütün gece dışarıda kalırım.

I very seldom stay out all night.

Pazar günleri öğlene kadar genellikle yatakta kalırım.

I often stay in bed until noon on Sundays.

Genellikle gece yarısından sonrasına kadar ayakta kalırım.

I usually stay up till after midnight.

Mümkün olan kısa süredeki bir cevaba müteşekkir kalırım.

I would appreciate a reply as soon as possible.

Eğer istersen Tom dönünceye kadar burada seninle kalırım.

If you want me to, I'll stay here with you until Tom gets back.

Dakiklik benim gücüm değil. Ben hep geç kalırım.

Punctuality is not my strength. I am always late.

- Belki Boston'da birkaç hafta daha dururum.
- Belki Boston'da bir iki hafta daha kalırım.

Maybe I'll stay in Boston for a few more weeks.

Bunu yapmak için ne kadar çok zaman harcarsam, zevk aldığım şeyleri o kadar az zamanda yapmak zorunda kalırım.

The more time I spend doing this, the less time I have to do things I enjoy doing.