Translation of "Kıyasla" in English

0.009 sec.

Examples of using "Kıyasla" in a sentence and their english translations:

Ona kıyasla şanslıyım.

- I am fortunate compared with him.
- I'm fortunate compared to him.

Londra, Tokyo'ya kıyasla küçüktür.

- In comparison with Tokyo, London is small.
- Compared to Tokyo, London is small.
- London is small compared to Tokyo.

Ayaklarım seninkilere kıyasla küçük.

My feet are small compared to yours.

Senin çevirini onunkiyle kıyasla.

Compare your translation with his.

Tom'a kıyasla çok gencim.

I'm very young compared to Tom.

Grönland'a kıyasla Afrika'nın büyüklüğüne bakın.

Look at the size of Africa as compared to Greenland.

Seninkine kıyasla benim arabam küçük.

In comparison with yours, my car is small.

Bu ona kıyasla oldukça ilkeldi.

This was quite primitive compared to that.

Dünyanın boyutu ile bizi koruduğu evrene kıyasla

compared to the size of the earth and the cosmos it shields us from,

Gazlarının konsantrasyonları sürekli artmaktadır. Sanayi öncesi döneme kıyasla

gases in the atmosphere are constantly increasing as the rate of their concentration increases.

- Onunla karşılaştırıldığında çok gürültücüydü.
- Onunla kıyasla çok gürültücüydü.

Compared with him, she is very noisy.

Normal bedene kıyasla beş kat daha fazla kana sahip.

has five times the amount of blood as normal flesh.

Bu bizim büyük ulusal sorunlarımıza kıyasla küçük bir sorundur.

This is a minor issue compared to our big national problems.

Bu sekiz ekibin hataları konuşmak söz konusu olduğunda diğerlerine kıyasla

He found that these units, these eight units were wildly different

Erkekler, kadınların sözünü erkeklerinkine kıyasla iki kat daha fazla keser.

Men interrupt women twice as often as they interrupt other men.

Ama insan acılardan ve zorluklardan, zaferlere ve kolay şeylere kıyasla

but I think man learns much more from pain and suffering

Küresel ısınma oranını sanayi öncesi değerlere kıyasla iki santigrat derecenin altında

is still a historic day in the fight against climate change, after the signing of

- Bizim sorunlarımız onunkine kıyasla hiçbir şey.
- Onunki ile karşılaştırıldığında bizim sorunlarımız önemsiz.

Our problems are nothing compared to hers.

Gerçeğin kurguya kıyasla yabancı olmasında şaşılacak bir şey yok. Kurgu mantıklı olmalıdır.

It's no wonder that truth is stranger than fiction. Fiction has to make sense.

Bu ülkede, her yıl gezegenin geri kalanına kıyasla daha fazla elektrikli araba satılıyor ...

In this country more electric cars are sold each year than on the rest of the planet combined...