Translation of "Içtiğim" in English

- Bütün içtiğim kahveydi.
- İçtiğim tek şey kahveydi.

All I drank was coffee.

- Çoğunlukla içtiğim şey kahvedir.
- En çok içtiğim şey kahvedir.

What I drink the most is coffee.

İçtiğim haptan dolayı, ağrım geçti.

Because of the pills I took, the pain went away.

Sadece içtiğim zaman sigara içerim.

I only smoke when I drink.

En çok içtiğim içecek kahvedir.

The drink I drink the most is coffee.

Bu ilk biramı içtiğim bar.

This is the bar where I drank my first beer.

Bütün içtiğim bir fincan kahveydi.

All I drank was a cup of coffee.

İçtiğim kahvenin üstünde fındık kreması vardı.

The coffee I drank had hazelnut cream on top.

Çok fazla sigara içtiğim için boğazım ağrıyor.

I have a sore throat because of too much smoking.

Bu şimdiye kadar içtiğim en güzel çorba.

This is the best soup I've ever tasted.

Bu kesinlikle yaşamımda içtiğim en lezzetli meyve suyu.

This is certainly the most delicious juice I have ever drunk in my life.

Dün gece içtiğim tüm votkadan dolayı başım zonkluyor.

My head is throbbing because of all the vodka I had last night.

Bunun şimdiye kadar içtiğim en iyi kahve olduğunu dürüstçe söyleyebilirim.

I can honestly say this is the best coffee I've ever had.

Barda yanımda oturan şafak sökene kadar beraber içtiğim adamlarla gerçekten iyi anlaştım.

I got along so well with the guy sitting next to me at the pub that we ended up drinking together till dawn.