Translation of "Hanımefendi" in English

0.005 sec.

Examples of using "Hanımefendi" in a sentence and their english translations:

Hanımefendi, kolluk kuvvetlerindenmiş,

You see, she was a law enforcement officer.

Çok naziksiniz hanımefendi.

You are very kind, ma'am.

Bir hanımefendi gibi uçuyorsunuz.

You fly like a lady.

Tanıştığımıza memnun oldum, hanımefendi.

It's a pleasure to meet you, ma'am.

Ne harika bir hanımefendi!

What a wonderful lady!

Mary sofistike bir hanımefendi.

Mary is a sophisticated lady.

Ne güzel bir hanımefendi!

What a pretty lady!

Bu doğru mu, hanımefendi?

Is that correct, ma'am?

Mary güzel bir hanımefendi.

Mary is a beautiful lady.

- "Günaydın hanımefendi" dedi Holmes neşeyle.
- Holmes neşeyle "Günaydın hanımefendi" dedi.

"Good-morning, madam," said Holmes cheerily.

Hanımefendi iyi bir aileden geliyordu.

The lady came from a good family.

Bir şey mi kaybettiniz hanımefendi?

Did you lose anything, miss?

Sizinle tanışmak bir onurdur, hanımefendi.

- It is an honor to meet you, miss.
- It's an honor to meet you, miss.

Sizi soran bir hanımefendi var.

There's a lady asking for you.

- O bir hanımefendi olma havasına sahip.
- O bir hanımefendi olmanın havasına sahip.

She has the air of being a lady.

Hayır, bir hanımefendi gibi kalçalarınızla itin.

No, push with your hips like a lady.

Yaşlı hanımefendi tepeye kadar yavaşça yürüdü.

The old lady walked slowly up the hill.

Hanımefendi, bir ay önce buraya taşındı.

The lady moved here a month ago.

- Bu hanımefendi kim?
- Bu hanım kim?

Who is this lady?

Üzgünüm hanımefendi, bir sorun var mı?

I'm sorry ma'am, is there a problem?

Jane büyüyüp hoş bir hanımefendi oldu.

Jane grew up to be a fine lady.

Bu hanımefendi kaç hizmetçi çalıştırmak istiyor?

How many maids does that lady want to employ?

Biraz yardıma ihtiyacınız var mı, hanımefendi?

Do you need some help, ma'am?

Dur! Caddeyi geçen yaşlı bir hanımefendi var.

Stop! There's an old lady crossing the street!

Hanımefendi bu arabanın kime ait olduğunu biliyor mu?

Does the lady know who this car belongs to?

Buna karşılık, "Hanımefendi o zaten benim koltuğum!" demez mi?

He said, "Lady, that is my seat!"

Yaşlı hanımefendi bana istasyona giden yolu gösterecek kadar kibardı.

The old lady was kind enough to show me the way to the station.

Hanımefendi buradaki bu arabanın kime ait olduğunu biliyor mu?

Does the lady know who this car here belongs to?

Affedersiniz hanımefendi, önünüzde böyle ağlıyor olmaktan utandım ama gözyaşlarıma hakim olamıyorum.

Pardon me, madam, I'm ashamed to be crying like this in front of you, but I can't hold my tears.

Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir.

It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse.