Translation of "Gideriz" in English

Yarın gideriz.

- We're leaving tomorrow.
- We go tomorrow.
- We're going tomorrow.

- Perşembeleri sinemaya gideriz.
- Perşembe günleri sinemaya gideriz.

On Thursdays we go to the movies.

Okula birlikte gideriz.

We go to school together.

Kiliseye birlikte gideriz.

We go to church together.

Yarın sabah gideriz.

We leave tomorrow morning.

Biz markete gideriz.

We go to the market.

Oraya nasıl gideriz?

How do we get there?

Biz hemen gideriz.

We leave immediately.

Bu gece gideriz.

We leave tonight.

Genellikle plâja gideriz.

We usually go to the beach.

Ne zaman gideriz?

When do we go?

Genellikle oraya gideriz.

We often go there.

Sonra birlikte gideriz.

After that, we'll go together.

Treni kaçırırsak, otobüsle gideriz.

- If we should miss the train, we'll go by bus.
- If we miss the train, we'll go by bus.

Ölümümüzden sonra nereye gideriz?

Where do we go after our death?

Biz okula birlikte gideriz.

We walk to school together.

Bazen balık tutmaya gideriz.

- We go fishing once in a while.
- We sometimes go fishing.

Salı günleri pazara gideriz.

We go to the market on Tuesdays.

Yazın genellikle plaja gideriz.

We usually go to the beach in the summer.

Bundan sonra nereye gideriz?

Where do we go after this?

Biz okula otobüsle gideriz.

We go to school by bus.

Tabii, biz seninle gideriz.

Of course we'll go with you.

Bir hafta içinde gideriz.

We leave in a week.

Biz nadiren Boston'a gideriz.

- We seldom get to Boston.
- We seldom go to Boston.

- Ara sıra beraber filme gideriz.
- Arada bir birlikte sinemaya gideriz.

We go to the movies together once in a while.

şu uzaktaki vahaya doğru gideriz...

for that distant oasis over there.

Yarın yağmur yağarsa, otobüsle gideriz.

- If it should rain tomorrow, we would go by bus.
- If it rains tomorrow, we'll go by bus.

Gece, biz genellikle bowlinge gideriz.

At night, we usually go bowling.

Hava açık olursa yürüyüşe gideriz.

Were it clear, we would go on a hike.

Biz her yaz kampa gideriz.

We go camping every summer.

Ara sıra beraber balığa gideriz.

We go fishing together once in a while.

Biz metro ile işe gideriz.

We go to work by subway.

Arada bir balık tutmaya gideriz.

We go fishing once in a while.

Zaman zaman balık avlamaya gideriz.

We go fishing from time to time.

Biz ara sıra sinemaya gideriz.

We go to the movies now and then.

Her cumartesi Mario'nun evine gideriz.

We go to Mario's house every Saturday.

Her Yaz yurt dışına gideriz.

We go abroad every summer.

Biz eğitim için okula gideriz.

We go to school to study.

Biz öğrenmek için okula gideriz.

We go to school to learn.

Biz sık sık oraya gideriz.

We go there often.

Biz yazın deniz kenarına gideriz.

We go to the seashore in the summer.

Umarız biz de Pekin'e gideriz.

Hopefully we too will go to Beijing.

Yarın yağmur yağarsa arabayla gideriz.

If it's raining tomorrow, we'll go by car.

Gelecek hafta Boston'a geri gideriz.

We go back to Boston next week.

Biz hafta sonları kırlara gideriz.

We go to the country on weekends.

Biz her perşembe sinemaya gideriz.

Every Thursday we go to the cinema.

Biz her yıl Boston'a gideriz.

We go to Boston every year.

Biz ya plaja gideriz ya da dağ tırmanışına gideriz. Her ikisini de yapamayız.

We can either go to the beach or go mountain climbing. We can't do both.

Biz saat on birde yaymaya gideriz.

We retire at eleven o'clock.

Yarın hava güneşli olursa, pikniğe gideriz.

If it is sunny tomorrow, we will go on a picnic.

Bugün Pazar olsa, balık tutmaya gideriz.

If it were Sunday today, we would go fishing.

Ara sıra iş için Londra'ya gideriz.

Now and then, we go to London on business.

Yarın hava iyi olursa, pikniğe gideriz.

- If it is fine tomorrow, we'll go on a picnic.
- If it's fine tomorrow, we'll go on a picnic.

Yarın hava iyi olursa pikniğe gideriz.

- We will go on a picnic if it is fine tomorrow.
- We’ll go on a picnic tomorrow if the weather allows.
- We’ll go on a picnic tomorrow if the weather’s good.
- We'll go on a picnic if it's fine tomorrow.

Bazen otobüsle, bazen araba ile gideriz.

Sometimes we go by bus, and sometimes by car.

Biz iki haftada bir tiyatroya gideriz.

We go biweekly to the theater.

Tom ve ben aynı okula gideriz.

Tom and I go to the same school.

Pazar hariç her gün okula gideriz.

- We go to school every day except on Sundays.
- We go to school every day except Sunday.

Yarın yağmur yağarsa, oraya arabayla gideriz.

- If it's raining tomorrow, then we'll go there in the car.
- If it's raining tomorrow, we'll go there by car.

Tom ve ben birlikte okula gideriz.

Tom and I go to school together.

Biz her zaman eve birlikte gideriz.

We always go home together.

Elimizden geldiği kadar sık Boston'a gideriz.

We go to Boston as often as we can.

Günde iki kez onu görmeye gideriz.

We go to see her twice a day.

Tom ve ben birlikte kiliseye gideriz.

Tom and I go to church together.

Babamla ben bazen balık tutmaya gideriz.

My father and I sometimes go fishing.

Yarın yağmur yağarsa, oraya araba ile gideriz.

- If it rains tomorrow, we will go there by car.
- If it's raining tomorrow, we'll go there by car.

Tom ve ben, okula aynı otobüsle gideriz.

- Tom and I take the same bus to school.
- Tom and I go to school on the same bus.

Hemen her hafta sonu dağcılık yapmaya gideriz.

We go mountain climbing almost every weekend.

Arkadaşlarım ve ben sık sık bara gideriz.

My friends and I often go to the bar.

Tom ve ben birlikte yürüyerek okula gideriz.

- Tom and I walk to school together.
- Tom and I go to school together.

- Biz aynı okula gideriz.
- Aynı okula gidiyoruz.

We go to the same school.

Arkadaşım ve ben sık sık sinemaya gideriz.

My friend and I often go to the movies.

Eğer yarın güzel bir gün olursa pikniğe gideriz.

If it's a nice day tomorrow, we'll go on a picnic.

Eğer saat ona kadar orada olmazsan, sensiz gideriz.

If you aren't there by 10:00, we'll leave without you.

Babam ve ben arada bir balık tutmaya gideriz.

My father and I go fishing once in a while.

Biz her iki haftada bir kez tiyatroya gideriz.

- We go biweekly to the theater.
- We go to the theater once every two weeks.

Ya biz hepimiz gideriz ya da hiç kimse.

Either we all go or nobody goes.

Tom ve ben her yaz birlikte balığa gideriz.

Tom and I go fishing together every summer.

Kız kardeşim ve ben zaman zaman sinemaya gideriz.

My sister and I go to the movies from time to time.

Tom ve ben sık sık birlikte alışverişe gideriz.

Tom and I often go shopping together.

Tom ve ben eve her zaman beraber gideriz.

Tom and I always go home together.

Tom ve ben neredeyse her sabah birlikte koşuya gideriz.

Tom and I go jogging together almost every morning.

Tom ve ben sık sık birlikte dağa tırmanmaya gideriz.

Tom and I often go mountain climbing together.

Tom ve ben birlikte sık sık balık tutmaya gideriz.

Tom and I often go fishing together.

Bahçeler ilkbaharda çok güzeldir ve biz sık sık oraya gideriz.

The gardens are very beautiful in the spring,and we often go there.

Dünyanın döndüğü tarafa doğru ilerlersek bu sefer ileriye doğru gideriz zamanda

If we move towards the side of the world, this time we go forward in time