Translation of "Geliri" in English

0.004 sec.

Examples of using "Geliri" in a sentence and their english translations:

Tom'un geliri yok.

Tom has no income.

Sami'nin hiçbir geliri yoktu.

Sami didn't have an income.

- Onun aylık geliri 2.000 dolar.
- 2.000 dolarlık bir aylık geliri var.

He has a monthly income of 2,000 dollars.

Onlarca milyar pazar geliri sağladığım

spanning three dozen companies,

Onun aylık geliri ailesini geçindiremez.

He cannot support his family on his monthly income.

Onun aylık geliri 2.000 dolar.

He has a monthly income of 2,000 dollars.

O yayıncılık şirketinin geliri yükseldi.

That publishing company is in the black.

Onun adil bir geliri var.

He has a fair income.

Tom'un rahat bir geliri var.

Tom has a comfortable income.

Geliri ailesine bakamayacak kadar çok küçük.

His income is too small to support his family.

Maaşına ek olarak biraz geliri var.

He has some income in addition to his salary.

Onun yıllık geliri 100.000$'dan fazladır.

His annual income is more than $100000.

Profesyonel yazarların düzenli bir geliri yoktur.

Professional writers do not have a regular income.

Tom'un o zaman hiçbir geliri yoktu.

Tom had no income then.

Geçimini sağlayacak rahat bir geliri var.

She has a comfortable income to live on.

- Onun geliri, emekli olduktan sonra iki katına çıktı.
- Emekli olduktan sonra geliri iki katına çıktı.

His revenue doubled after retirement.

Onun geliri benimkinden üç kat daha büyüktür.

His income is three times larger than mine.

Onun ailesinin aylık 800 dolar geliri var.

His family has 800 dollars coming in every month.

Onun yıllık geliri 100,000 dolardan daha fazladır.

His annual income is more than $100,000.

Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı.

His income was diminished by half after retirement.

Tom'un geliri yıllık otuz bin doları buluyor.

Tom's income totals thirty thousand dollars a year.

Onların az geliri birçok lükse izin vermiyor.

Their modest income doesn't allow for many luxuries.

Yüksek geliri ona bir refah ömür sağladı.

His high income afforded him a life of prosperity.

Bu ülkelerin %85'inin geliri bu kaynağa bağlı.

where 85% of their income relies on this resource.

Sadece 2 yıl içinde turizm geliri %25 azaldı

In just 2 years, tourism income has fallen by 25%.

Onun geliri büyük ailesini geçindiremeyecek kadar çok küçüktü.

His income is too small to support his large family.

Geçen yıl Tom'un brüt geliri otuz bin doların üzerindeydi.

Tom's gross income last year was over thirty thousand dollars.

Onun büyük geliri onun her yıl Paris'e gitmesini sağlıyor.

Her large income enables her to go to Paris every year.

2016'daki geliri 136 milyardan daha fazlaydı ve biliyor musunuz?

Its income in 2016 was more than $136 billion, and you know what?

- O rahat bir gelire sahiptir.
- Onun rahat bir geliri var.

She has a comfortable income.

Size bir fikir vermek için, Emirliklerin, tahmin edilen petrol geliri, kanıtlanmış

To give you an idea, it is estimated that the oil wealth of the Emirates - their proven

üzerinde olduğu tahmin edildiği için, kişi başına düşen geliri diğerlerinden daha yüksek,

70 thousand dollars annually per person in addition to the amenities provided by the

Onun büyük geliri ona her yıl yurt dışında seyahat etmesini mümkün kılıyor.

- His large income enables him to travel abroad every year.
- His large income makes it possible for him to travel overseas every year.