Translation of "Gözlüklerini" in English

0.010 sec.

Examples of using "Gözlüklerini" in a sentence and their english translations:

- Gözlüklerini bıraktın.
- Gözlüklerini düşürdün.

You dropped your glasses.

Tom gözlüklerini taktı.

- Tom put on his glasses.
- Tom put his glasses on.

Tom gözlüklerini sildi.

- Tom wiped his spectacles.
- Tom wiped his glasses.

Onların gözlüklerini kırmıyorum.

I'm not breaking their glasses.

Tom gözlüklerini arıyor.

Tom is looking for his glasses.

Tom gözlüklerini bulamadı.

Tom couldn't find his glasses.

Tom gözlüklerini çıkardı.

Tom took off his glasses.

Gözlüklerini yerde bırakma.

Don't leave your glasses on the floor.

Senin gözlüklerini beğeniyorum.

I like your glasses.

Tom gözlüklerini takmıyor.

Tom isn't wearing his glasses.

Büyükanne gözlüklerini kaldırdı.

Grandmother lifted her spectacles.

Mary gözlüklerini kaybetti.

Mary lost her glasses.

Ondan sonra gözlüklerini çıkardı.

He took off his glasses after that.

Tom güneş gözlüklerini çıkardı.

- Tom took off his sunglasses.
- Tom took his sunglasses off.

Gözlüklerini masanın üzerinde bırakma.

Don't leave your glasses on the table.

Tom okuma gözlüklerini kaybetti.

Tom lost his reading glasses.

O, gözlüklerini meknımızda bıraktı.

He left his glasses at our place.

Lütfen emniyet gözlüklerini tak.

Please put on your safety glasses.

Sami gözlüklerini arabada bıraktı.

Sami left his glasses in the car.

Bay Brown kendi gözlüklerini arıyor.

Mr Brown is looking for his own glasses.

- At gözlüklerini çıkar!
- Gerçekleri gör!

Pull your head out of your ass!

Tom, Mary'nin gözlüklerini yerde buldu.

Tom found Mary's glasses on the floor.

Tom gözlüklerini nereye koyduğunu unuttu.

Tom forgot where he put his glasses.

Tom her gün gözlüklerini temizler.

Tom cleans his glasses every day.

Dün Bay Kinoshita gözlüklerini ofiste bıraktı.

Mr Kinoshita left his glasses behind in the office yesterday.

Tom gözlüklerini çıkardı ve alnını ovuşturdu.

Tom took off his glasses and rubbed his forehead.

Tom gözlüklerini çıkarıp komodinin üzerine koydu.

Tom took his glasses off and put them on the bedside table.

Tom gözlüklerini çıkardı ve gözlerini sildi.

Tom took off his glasses and wiped his eyes.

Tom gözlüklerini düşürdüğünde gözlük çerçevelerini kırdı.

Tom broke his eyeglass frames when he dropped his glasses.

- Tom bardaklarını temizliyor.
- Tom gözlüklerini temizliyor.

Tom is cleaning his glasses.

Tom gözlüklerini çıkardı ve gözlerini kapattı.

Tom took off his glasses and closed his eyes.

Tom ve Mary güneş gözlüklerini çıkardılar.

Tom and Mary took their sunglasses off.

Tom ve Mary güneş gözlüklerini kaybettiler.

Tom and Mary lost their sunglasses.

Tom gözlüklerini arabamın gösterge panelinde bırakmış.

Tom left his sunglasses on the dashboard of my car.

Ben o güneş gözlüklerini Hollanda'dan satın aldım.

I have bought those sun glasses in the Netherlands.

Bay Kinoshita gözlüklerini dün akşam ofiste bıraktı.

Mr Kinoshita left his glasses behind in the office yesterday evening.

Tom güneş gözlüklerini çıkardı ve cebine koydu.

Tom took his sunglasses off and put them in his pocket.

Tom gözlüklerini cebinden çıkardı ve onları taktı.

Tom took his glasses out of his pocket and put them on.

Tom Mary'nin gözlüklerini çıkardı ve onu tutkuyla öptü.

Tom took off Mary's glasses and they kissed passionately.

En son çıkmış gece görüş gözlüklerini mi almak istiyor?

they want to take the latest night-vision goggles?

O, gözlüklerini kaybettiği için o onu kendisi için okumasını rica etti.

She asked him to read it for her because she had lost her glasses.