Translation of "Endişelidir" in English

Annem endişelidir.

My mom is worried.

Geleceği için endişelidir.

She is worried for her future.

O, geleceği hakkında endişelidir.

He is anxious about his future.

O, sonuç hakkında endişelidir.

He is anxious about the result.

Herkes o konuda endişelidir.

Everyone is concerned about it.

Mary, Tom hakkında endişelidir.

Mary is concerned about Tom.

Ken, Tom hakkında endişelidir.

Ken is concerned about Tom.

Onun ebeveyninin sağlığı hakkında endişelidir.

He is concerned about his parent's health.

O, onun geç kalabileceğinden endişelidir.

He's worried that he might be late.

O, onun güvenliği hakkında endişelidir.

She is anxious about his safety.

O senin hakkında çok endişelidir.

She's very worried about you.

Tom Mary hakkında biraz endişelidir.

Tom is a little worried about Mary.

Tom sadece Mary hakkında endişelidir.

Tom is just worried about Mary.

Anne, çocuklarının geleceği hakkında çok endişelidir.

The mother is very anxious about her children future.

Ne olacağı konusunda Tom çok endişelidir.

Tom is very worried about what might happen.

- Ortaklar endişe duyuyorlar.
- Ortaklar endişelidir.
- Ortaklar kaygılılar.

The partners are concerned.

Dünya; ABD ve İsrail'in nükleer güçleri hakkında endişelidir.

The world is worried about the nuclear capabilities of the USA and Israel.

Tom parti hakkında daha endişeliyken Mary notlarıyla çok endişelidir.

Mary is very concerned with her grades, while Tom is more concerned about partying.

- Tom kendi güvenliği için endişelidir.
- Tom kendi güvenliği için kaygılıdır.

Tom is concerned for his safety.