Translation of "Dinleyici" in English

0.005 sec.

Examples of using "Dinleyici" in a sentence and their english translations:

İyi bir dinleyici olun.

- Be a good listener.
- Be a good listener!

İyi bir dinleyici ol!

- Be a good listener.
- Be a good listener!

özellikle bu dinleyici kitlesi için.

certainly with this audience.

İyi bir dinleyici olmak istiyorum.

I want to become a good listener.

Madonna'nın konseri büyük bir dinleyici çekti.

Madonna's concert drew a large audience.

Tom iyi bir dinleyici olduğumu söylüyor.

Tom says I'm a good listener.

- Hedef kitle kimdi?
- Hedef dinleyici kimdi?

Who was the target audience?

Dünkü konserde geniş bir dinleyici kitlesi vardı.

There was a large audience at yesterday's concert.

Tom'un iyi bir dinleyici olduğunu söyleyebilir misin?

Would you say Tom is a good listener?

Kuzey Virginia'da başlayan şu Gizli Dinleyici Balosu mu?

That Wiretappers' Ball that started in northern Virginia?

Büyük bir dinleyici kitlesi önünde konuşmak zorunda kaldı.

She had to speak before a large audience.

Biz daha geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmak istiyoruz.

We want to reach a wider audience.

Bir dinleyici kitlesi önünde hiç şarkı söyledin mi?

Have you ever sung before an audience?

- Mary iyi bir dinleyicidir.
- Mary iyi bir dinleyici.

Mary is a good listener.

İyi bir dinleyici olmak iyi bir şovmen olmaktan yeğdir.

It's better to be a good listener than a good showman.

- Tom, oditoryumun arka tarafındadır.
- Tom, konferans salonunun arka tarafındadır.
- Tom, dinleyici salonunun arka tarafındadır.

Tom is in the back of the auditorium.