Translation of "Devirdi" in English

Tom varili devirdi.

Tom tipped the barrel over.

Yangın kapıyı devirdi.

The fire knocked down the door.

Tom vazoyu devirdi.

Tom knocked over the vase.

Kendisine saldıranı yere devirdi.

He wrestled his attacker to the ground.

Tom Mary'yi yere devirdi.

- Tom knocked Mary to the ground.
- Tom knocked Mary to the floor.

Fırtına bir ağacı devirdi.

The storm blew down a tree.

Rüzgar bu ağacı devirdi.

The wind brought this tree down.

Tom yanlışlıkla içkisini devirdi.

Tom accidentally knocked over his drink.

Büyük bir dalga kanoyu devirdi.

A big wave turned over his canoe.

Tayfun bahçemdeki bir ağacı devirdi.

- The typhoon caused a tree to tumble on my yard.
- The typhoon knocked down a tree in my yard.

Tom kazara su şişesini devirdi.

Tom accidentally knocked over the bottle of water.

Rüzgar çok sayıda ağacı devirdi.

The wind brought down a large number of trees.

Mary bir kiraz ağacını devirdi.

Mary cut down a cherry tree.

O bir ağacı keserek devirdi.

He chopped a tree down.

Mary bir ağacı keserek devirdi.

Mary chopped a tree down.

Tom'un köpeği bizim çöp tenekesini devirdi.

Tom's dog knocked over our trash can.

Kanadalı ağacı bir baltayla kesip devirdi.

The Canadian chopped down the tree with an ax.

Bir balta ile büyük ağacı kesip devirdi.

He cut down the big tree with an ax.

- Tom ağacı kesti.
- Tom ağacı keserek devirdi.

Tom chopped down the tree.

Çapulcular bütün camları kırıp çöp konteynerlerini devirdi.

- The vandals smashed all the windows and knocked all the garbage cans over.
- The vandals smashed all the windows and knocked all the trash cans over.
- The vandals smashed all the windows and knocked all the dustbins over.

Çift tartışıyordu ve Chris Beth'e vurup yere devirdi.

The couple was quarrelling and Chris knocked Beth down.

Öfkeli kalabalık, arabaları devirdi ve mağazaların önündeki camları kırdı.

The angry mob overturned cars and smashed storefront windows.

- Tom masayı devirdi.
- Tom oyunbozanlık etti.
- Tom topunu alıp evine gitti.

Tom took his ball and went home.