Translation of "Atını" in English

Atını çite bağlıyordu.

He was tying his horse to the fence.

Tom atını besledi.

Tom fed his horse.

O, atını suladı.

She watered her horse.

Mary atını fırçaladı.

- Mary brushed her horse.
- Mary groomed her horse.

Mary atını fırçalıyor.

Mary is brushing her horse.

Tom atını fırçaladı.

Tom brushed his horse.

O favori atını alkışladı.

She cheered for her favorite horse.

Atını çitin üzerinden atlattı.

He jumped his horse over the fence.

Ben senin atını görüyorum.

I see your horse.

O, atını fırçalamayı sever.

She loves brushing her horse.

O, senin atını görüyor.

She sees your horse.

Atını suladın, değil mi?

You watered your horse, didn't you?

Tom atını tahtaya bağladı.

Tom tied his horse to the wooden post.

Tom atını tımar etti.

Tom groomed his horse.

Mary atını tımar etti.

Mary groomed her horse.

O, atını kapıya kadar yürüttü.

He walked his horse to the gate.

Caligula, atını papaz olarak atadı.

Caligula appointed his horse as a priest.

Tom atını bağlama direğine bağladı.

Tom tied his horse to the hitching post.

Tom atını dört nala koşmaya zorladı.

Tom urged his horse into a gallop.

- Tom atına su verdi.
- Tom atını suladı.

Tom watered his horse.

- Atını suladın, değil mi?
- Atına su verdin, değil mi?

You watered your horse, didn't you?