Translation of "Benimkine" in English

Bisikletiniz benimkine benziyor.

Your bicycle is similar to mine.

Benimkine ihtiyacım var.

I need mine.

Sorunların benimkine benziyor.

Your problems are similar to mine.

Dudakları benimkine dokundu.

His lips touched mine.

Cüzdanınız benimkine benziyor.

Your purse is similar to mine.

Mavi gözleri benimkine kenetlenmişti.

And her blue eyes locked with mine.

Senin sorunun benimkine benziyor.

Your problem is similar to mine.

Senin fikrin benimkine benziyor.

Your opinion is similar to mine.

Ofisi benimkine çok yakındır.

His office is very close to mine.

Senin bisikletin, benimkine benziyor.

Your bicycle is similar to mine.

Onun arabası benimkine benziyor.

His car is similar to mine.

Bu araba benimkine benziyor.

This car looks like mine.

O benimkine çok benzer.

That's very similar to mine.

Bu benimkine çok benziyor.

This is very similar to the one I have.

O dudaklarını benimkine bastırdı.

He pressed his lips against mine.

Senin şapkan benimkine benzer.

Your hat is similar to mine.

El yazın benimkine benziyor.

Your handwriting is similar to mine.

Senin fikrin benimkine benzerdir.

Your idea is similar to mine.

Senin planın benimkine uymalı.

Your plan must fit in with mine.

Sen planlarını benimkine uydurmalısın.

You must accommodate your plans to mine.

Müzik zevki benimkine benziyor.

Her taste in music is similar to mine.

Benimkine fazla tuz koyma.

Don't put too much salt on mine.

- O evin stili benimkine benzer.
- O evin biçimi benimkine benzer.

The style of that house is similar to mine.

Senin fikrin benimkine benzer görünüyor.

Your idea seems to be similar to mine.

Onun fikri benimkine çok benzer.

Her idea is very similar to mine.

Onun raporu benimkine göre üstündür.

His paper is superior to mine.

Onun çarpışma hikayesi benimkine uyuyor.

His story of the collision agrees with mine.

Liköre dokunan dudaklar benimkine dokunmayacaklar.

Lips that touch liquor shall not touch mine.

Tom'un müzik zevki benimkine benzer.

Tom's taste in music is similar to mine.

Onun kolu benimkine hafifçe çarptı.

Her arm brushed against mine.

Tom'un kolu benimkine hafifçe çarptı.

Tom's arm brushed against mine.

Tom'un ofisi benimkine çok benziyor.

Tom's office looks a lot like mine.

Onun düşünme tarzı benimkine çok benzer.

His way of thinking is very similar to mine.

O benimkine benzer bir plan önerdi.

He suggested a plan similar to mine.

O takım çantası benimkine çok benziyor.

That tackle box looks a lot like mine.

Onun saçı renk olarak benimkine benziyordu.

Her hair was similar in color to mine.

- Benimkine hâlâ sahibim.
- Benimki hâlâ duruyor.

I still have mine.

Tom benimkine benzer bir plan önerdi.

Tom suggested a plan similar to mine.

Senin bavulun tam olarak benimkine benziyor.

Your suitcase looks exactly like mine.

O erkeğin kolu benimkine hafifçe çarptı.

His arm brushed against mine.

Senin saatin şekil ve renk olarak benimkine benziyor.

Your watch is similar to mine in shape and color.

Benim senin yardımına ihtiyacım yok, ama senin benimkine var.

I don't need your help, but you need mine.

Boston'lu zengin bir adam sadece benimkine bitişik evi aldı.

Some rich guy from Boston just bought the house next to mine.

- Tom'un ofisi benimkine benzemez.
- Tom'un ofisi benimki gibi değil.

Tom's office isn't like mine.