Translation of "Banyoda" in English

O, banyoda.

- He's in the bathroom.
- He is in the bathroom.

O banyoda.

- She is in the bathroom.
- She's in the bathroom.
- He is in the bathroom.

Tom banyoda.

Tom is in the bath.

Oğlan banyoda yıkanıyor.

The boy is washing in the bathroom.

Banyoda kimse yok.

- No one is in the bathroom.
- No one's in the bath.

Tom hâlâ banyoda.

Tom is still in the bathroom.

Tom banyoda, sanırım.

Tom is in the bathroom, I think.

Tom banyoda mı?

Is Tom in the bathroom?

Aimee şimdi banyoda.

Aimee's in the bathroom now.

Oğlanın oyuncakları banyoda.

The boy's toys are in the bathroom.

Ben banyoda olacağım.

I'm going to be in the bathroom.

Tom banyoda saklandı.

Tom hid in the bathroom.

Sami banyoda yalnızdı.

Sami was alone in the bathroom.

Ben banyoda kendimi ısıttım.

I warmed myself in the bath.

- O, banyoda.
- O, banyodadır.

She is in the bathroom.

Mary banyoda saatler harcıyor.

Mary spends hours in the bathroom.

Banyoda bir hamamböceği var.

There's a cockroach in the bathroom.

Ben banyoda internet kullanırım.

I use the internet in the bathroom.

Ben banyoda tıraş oluyorum.

I am shaving in the bathroom.

Tom'un banyoda olduğunu düşündüm.

- I thought Tom was in the bathroom.
- I thought that Tom was in the bathroom.

Laptopumu banyoda kullanabilir miyim?

Can I use my laptop in the bath?

Tom'un ilacı banyoda değil.

Tom's medication's not in the bathroom.

Tom banyoda dişlerini fırçalıyor.

Tom is in the bathroom brushing his teeth.

Banyoda bir örümcek var.

There's a spider in the bathroom.

Babam banyoda tıraş oluyor.

- Dad is shaving in the bathroom.
- My father is shaving in the bathroom.

Tom şu anda banyoda.

Tom is in the bathroom now.

Sami banyoda konuşurken duyuldu.

Sami was heard talking in the bathroom.

Banyoda şarkı söyler misin?

Do you sing in the bath?

Tom banyoda, değil mi?

Tom is in the bathroom, isn't he?

Tom uzun bir süredir banyoda.

Tom has been in the bathroom for quite a while.

Tom, Mary'yi banyoda ölü buldu.

Tom found Mary dead in the bathroom.

O banyoda pembe küf vardı.

There was pink mold in that bathroom.

Bazen babamın banyoda şarkı söylediğini duyuyorum.

I sometimes hear my father singing in the bathroom.

"Laptopumu banyoda kullanabilir miyim?" "Hayır, kullanamazsın."

"Can I use my laptop in the bath?" "No, you can't."

Bazen babamın banyoda şarkı söylediğini duyarım.

I sometimes hear my father singing in the bath.

Sabah banyoda çok fazla zaman harcıyorsun.

You spend too much time in the bathroom in the morning.

Banyoda bir ilk yardım çantam var.

I have a first aid kit in the bathroom.

Sami banyoda düştü ve kafasını vurdu.

Sami fell in the bathroom and hit his head.

Tom sıcak banyoda oturuyorken karda pencereden dışarı baktı.

Tom looked out the window at the snow while he was sitting in the hot bath.

Mary banyoda kendisini kilitledi ve yaklaşık bir saat ağladı.

Mary locked herself in the bathroom and cried for nearly an hour.

Mary hiç kimse ağlamasını görmesin diye kendini banyoda kilitledi.

Mary locked herself in the bathroom so that no one would see her cry.

Kurbanın akciğerlerinde sabun izleri bulundu. Sanırım onlar onu banyoda boğdular.

Traces of soap were found in the victim's lungs. I suppose they drowned her in the bath.

- Bazen babamın banyoda şarkı söylediğini duyuyorum.
- Ben bazen babamın duşta şarkı söylediğini duyuyorum.

I sometimes hear my father singing in the shower.

Tom'un kasları çok yorgundu ve eve gitmek ve banyoda bir süre dinlenmek istedi.

Tom's muscles were tired and he wanted to get home and soak in a hot bath for a while.

Banyoda bir lavabo, bir bide, bir tuvalet ve bir duş var. Bir küvet vardı.

In the bathroom there's a sink, a bidet, a toilet, and a shower. There used to be a bath.