Translation of "Yalnızdı" in English

0.010 sec.

Examples of using "Yalnızdı" in a sentence and their english translations:

O yalnızdı.

He was alone.

Tom yalnızdı.

Tom was lonely.

Evde yalnızdı.

- He was alone in the house.
- She was alone in the house.

Mayuko odada yalnızdı.

Mayuko was alone in the room.

O, odada yalnızdı.

He was alone in the room.

O, orada yalnızdı.

She was alone there.

O orada yalnızdı.

He was alone there.

Tom karanlıkta yalnızdı.

Tom was alone in the dark.

Tom evde yalnızdı.

Tom was home alone.

Tom hücresinde yalnızdı.

Tom was alone in his cell.

Tom odada yalnızdı.

Tom was alone in the room.

Tom mutfakta yalnızdı.

Tom was alone in the kitchen.

Sevgililer Günü'nde yalnızdı.

She was alone on Valentine's Day.

O, karanlıkta yalnızdı.

He was alone in the dark.

Onlar karanlıkta yalnızdı.

They were alone in the dark.

Onlar orada yalnızdı.

They're alone over there.

Tom arabasında yalnızdı.

Tom was by himself in his car.

Tom, Mary'siz yalnızdı.

Tom was lonely without Mary.

Tom orada yalnızdı.

Tom was alone there.

Sami gerçekten yalnızdı.

Sami was truly alone.

Tom çok yalnızdı.

Tom was very lonely.

Sami tamamen yalnızdı.

Sami was all alone.

Sami banyoda yalnızdı.

Sami was alone in the bathroom.

Çoğu zaman yalnızdı.

She was alone most of the time.

Evde bebeği ile yalnızdı.

She was alone with her baby in the house.

Ve ağaç genellikle yalnızdı.

And the tree was often alone.

O, o zaman yalnızdı.

He was alone at the time.

Tom park bankında yalnızdı.

Tom was alone on the park bench.

O zaman evde yalnızdı.

He was home alone at the time.

Tom Cuma gecesi yalnızdı.

Tom was alone on Friday night.

Tom üzgün ve yalnızdı.

Tom was sad and lonely.

Tom her zaman yalnızdı.

Tom has always been alone.

O, boşanmadan sonra yalnızdı.

He was lonely after his divorce.

Tom çoğu zaman yalnızdı.

Tom was alone most of the time.

Tom o zaman yalnızdı.

Tom was alone at the time.

Tom neden orada yalnızdı?

Why was Tom there alone?

Tom Sevgililer Günü'nde yalnızdı.

Tom was alone on Valentine's Day.

Tom pazartesi gecesi yalnızdı.

Tom was alone on Monday night.

O, çoğu zaman yalnızdı.

He was alone most of the time.

Tom ve Mary evde yalnızdı.

Tom and Mary were alone at home.

Tom ve Mary parkta yalnızdı.

Tom and Mary were alone in the park.

Tom ve Mary odada yalnızdı.

Tom and Mary were alone in the room.

Tom ve Mary mağarada yalnızdı.

Tom and Mary were alone in the cave.

Tom ve Mary tamamen yalnızdı.

Tom and Mary were completely alone.

Kocası öldüğünden beri çok yalnızdı.

She has been very lonesome since her husband died.

Tom o zaman evde yalnızdı.

Tom was home alone at the time.

Tom ve Mary plajda yalnızdı.

Tom and Mary were alone on the beach.

Tom dün gece barda yalnızdı.

Tom was alone last night at the bar.

Sami, Leyla ile evde yalnızdı.

Sami was home alone with Layla.

Tom ve Mary nihayet tamamen yalnızdı.

Tom and Mary were finally completely alone.

Diğer öğrenciler onunla konuşmadığından dolayı Mary yalnızdı.

Mary was lonely because the other students didn't talk to her.

Mary ve John içeri girdiğinde Tom yalnızdı.

Tom was alone when Mary and John walked in.

Tom ve Mary holde yalnızdı, birbirleriyle konuşuyorlardı.

Tom and Mary were alone in the hall, talking to each other.

- O, karanlıkta yalnızdı.
- O, karanlıkta tek başınaydı.

She was alone in the dark.

Tom yalnızdı ve o konuşacak birinin olmasını diledi.

- Tom was lonely and he wished he had someone to talk to.
- Tom was lonely and wished he had someone to talk to.

Fırtına sırasında Tom Mary ile birlikte evde yalnızdı.

Tom was home alone with Mary during the storm.

Mekan boştu. O, bir kutunun arkasına saklanmış bir kedi dışında, karanlıkta yalnızdı.

The place was empty. She was alone in the darkness, except for a cat hiding behind a box.