Translation of "Bahçesi" in English

0.007 sec.

Examples of using "Bahçesi" in a sentence and their english translations:

Çiçek bahçesi sulanmalı.

The flower garden needs watering.

Hayvanat bahçesi nerede?

Where's the zoo?

Anaokulu bahçesi gölgeli.

The kindergarten yard is shaded.

Okul bahçesi gölgelidir.

The school yard is shaded.

Okul bahçesi çok küçüktü.

The schoolyard was very small.

Hayvanat bahçesi nerede bulunuyor?

Where's the zoo located?

Hayvanat bahçesi ziyaretçilerle doludur.

The zoo is crowded with visitors.

Okul bahçesi zorbalıklarından korkmuyorum.

I'm not afraid of schoolyard bullies.

Bu Japon bahçesi güzel.

This Japanese garden is beautiful.

Tom'un bahçesi gerçekten küçük.

Tom's garden is really small.

Bu bir hayvanat bahçesi.

This is a zoo.

Tom'un güzel bir bahçesi var.

Tom has a beautiful garden.

Bu hayvanat bahçesi kaç yaşında?

How old is this zoo?

Hayvanat bahçesi pazartesi günleri kapalıdır.

- The zoo is closed on Mondays.
- The zoo is closed on Monday.

Hayvanat bahçesi her pazartesi kapalı.

The zoo is closed every Monday.

Her evin bir bahçesi vardı.

Every house had a garden.

Hayvanat bahçesi Noel günü kapalıydı.

The zoo was closed on Christmas day.

Evimizin bir ön bahçesi var.

Our house has a front garden.

Bir sebze bahçesi yapmak istiyorum.

I want to plant a vegetable garden.

Onların geniş bir bahçesi var.

They have a large garden.

Hayvanat bahçesi buraya yakın mı?

Is the zoo near here?

Onun bahçesi bir sanat eseridir.

- Her garden is a work of art.
- His garden is a work of art.

Hayvanat bahçesi pazartesi günü kapalı.

The zoo is closed on Monday.

Evin bir bahçesi var mı?

- Has the house got a garden?
- Does the house have a garden?

Hayat dikensiz gül bahçesi değildir.

- Life ain't easy.
- Life isn't all roses and sunshine.

Hayvanat bahçesi Noel gününde kapatıldı.

The zoo was closed on Christmas Day.

Mary'nin bir gül bahçesi vardır.

Mary has a rose garden.

Hayvanat bahçesi saat kaçta açılıyor?

What time does the zoo open?

Hayvanat bahçesi buradan uzakta değil.

The zoo isn't far from here.

Tom'un küçük bir bahçesi var.

Tom has a small garden.

Hayvanat bahçesi pazartesi açık mı?

Is the zoo open on Monday?

Sami'nin arka bahçesi berbat durumda.

Sami's backyard is a mess.

Hayvanat bahçesi buradan uzak mı?

Is the zoo far from here?

Evimin arkasında bir mutfak bahçesi var.

There is a kitchen garden behind my house.

Kentte bir hayvanat bahçesi var mı?

Is there a zoo in the city?

Parkta bir hayvanat bahçesi var mı?

Is there a zoo in the park?

Şehrimizdeki hayvanat bahçesi büyük ve yeni.

The zoo in our city is large and new.

Boston'da bir hayvanat bahçesi var mıdır?

Is there a zoo in Boston?

Park içinde bir heykel bahçesi var.

There's a sculpture garden inside the park.

Benim evimin bir meyve bahçesi var.

My house has a fruit garden.

Tom'un evinin güzel bir bahçesi var.

Tom's house has a nice garden.

Apartman dairesinin bir bahçesi var mı?

Has the flat got a garden?

Hayvanat bahçesi kentin doğusunda yer alır.

The zoo is situated in the east end of the city.

"Ölüm Bahçesi demek istiyorsun" diye fısıldadı.

"You mean the Garden of Death," she whispered.

Fadıl'ın evinin bir arka bahçesi var.

Fadil's house has a back garden.

Buradan hayvanat bahçesi ne kadar uzaklıkta?

How far is it to the zoo from here?

Sami'nin arka bahçesi titizlikle muhafaza edildi.

Sami's backyard was meticulously maintained.

Avustralya'da kaç tane hayvanat bahçesi var?

How many zoos are there in Australia?

Hayvanat bahçesi muhtemelen yarın kalabalık olacak.

The zoo will likely be crowded tomorrow.

Şehrin ortasında bir kamu bahçesi var.

A public garden lies in the middle of the city.

En sevdiğin hayvanat bahçesi hayvanı hangisi?

What's your favorite zoo animal?

Ben burayı gül bahçesi yapmak istiyor muyum?

Do I like to turn this place into a rose garden?

Park içinde bir hayvanat bahçesi var mı?

Is there a zoo inside the park?

Tom'un evinin arkasında bir sebze bahçesi var.

Tom has a vegetable garden behind his house.

Her okulun bir okul bahçesi kabadayısı vardır.

Every school has a schoolyard bully.

Evimizin arkasında küçük bir sebze bahçesi var.

We have a small vegetable garden behind our house.

- Dünyanın en büyük hayvanat bahçesi Berlin, Almanya'da yer almaktadır.
- Dünyanın en büyük hayvanat bahçesi Almanya'nın Berlin şehrindedir.

The world's largest zoo is in Berlin, Germany.

- Bay White'ın avlusu büyüktür.
- Bay White'ın bahçesi geniştir.

Mr White's yard is large.

Jimmy onu hayvanat bahçesi götürmem için bana yalvardı.

Jimmy begged me to take him to the zoo.

Bir Japon bahçesi genellikle içinde bir havuza sahiptir.

A Japanese garden usually has a pond in it.

Evin önünde bir zen bahçesi olması harika olurdu!

It would be fantastic to have a zen garden in front of the house!

Bu botanik bahçesi inanılmaz bir bonsai koleksiyona sahiptir.

This botanical garden has an amazing bonsai collection.

Sami'nin bir kral için uygun bir bahçesi vardı.

Sami had a garden fit for a king.

Hayvanat bahçesi buradan sadece kısa bir yürüyüş mesafesindedir.

The zoo is only a short walk from here.

Onların bahçesi tüm yıl boyunca çok güzel çiçeklerle dolu.

Their garden is full of very beautiful flowers all the year round.

- Tom bir hayvan bakıcısıdır.
- Tom bir hayvanat bahçesi görevlisidir.

Tom is a zookeeper.

Hayvanat bahçesi ne kadar geç saatlere kadar açık kalıyor?

How late does the zoo stay open?

Meyve bahçesi uzmanı bir elma tomurcuğunu kök gövde üzerine aşıladı.

The orchardist grafted an apple bud onto the rootstock.

Kuşatma sırasında, hayvanat bahçesi hayvanları düzenli olarak restoran menülerine düştüler.

During the siege, zoo animals regularly ended up on restaurant menus.

- Tom'un evinin geniş bir bahçesi var.
- Tom'un evi geniş bir bahçeye sahiptir.

Tom's house has a large garden.

Bir Danimarka hayvanat bahçesi, bir bebek zürafayı öldürdü ve halkı diseksiyonu izlemeye davet etti.

A Danish zoo killed a baby giraffe and invited the public to watch the dissection.

Ama daha önce de dediğim gibi, her şey kesinlikle gül bahçesi değil ve ufukta tehlikeli

But, as I was saying earlier, it’s not all roses, and there are some serious clouds on