Translation of "Çiçek" in English

Çiçek kırmızı.

The flower is red.

Çiçek sarıdır.

The flower is yellow.

Çiçek güzel.

The flower is beautiful.

Çiçek satarım.

I sell flowers.

Çiçek mavidir.

The flower is blue.

- O çiçek satar.
- O, çiçek satar.

She sells flowers.

- Tom çiçek satardı.
- Tom eskiden çiçek satardı.

Tom used to sell flowers.

- Mary'ye biraz çiçek vereceğim.
- Mary'ye çiçek vereceğim.

- I'll give Mary some flowers.
- I'll give some flowers to Mary.

Yakında çiçek açacak.

The flower will come out soon.

Çiçek bahçesi sulanmalı.

The flower garden needs watering.

Birçok çiçek açtı.

A lot of flowers have bloomed.

Birkaç çiçek toplamalıyım.

I have to pick some flowers.

Çiçek yetiştirmeyi seviyorum.

I like to grow flowers.

O, çiçek satar.

She sells flowers.

Bu çiçek güzel.

This flower is beautiful.

Çiçek siyah değil.

The flower is not black.

Yüz çiçek açsın!

Let a hundred flowers bloom!

Dokuz çiçek aldım.

I bought nine flowers.

Bahçede çiçek dikiyor.

She's planting flowers in the garden.

Birlikte çiçek topladılar.

They gathered flowers together.

Onlar sarı çiçek.

These are yellow flowers.

Mavi çiçek küçüktür.

The blue flower is small.

Açelyalar çiçek açıyor.

Azaleas are blooming.

Çiçek saksısı kırık.

The flower pot is broken.

Çiçek evin içinde.

The flower is in the house.

Küçük çiçek beyaz.

The little flower is white.

Büyük çiçek mavi.

The big flower is blue.

Mary çiçek topluyor.

Mary is picking flowers.

Ağaç çiçek açıyor.

The tree is flowering.

Çiçek morumsu kırmızıdır.

- Some flowers are magenta.
- The flowers are magenta.
- The flower is magenta.

Hangi çiçek mavidir?

Which flower is blue?

Bu çiçek mavi.

This flower is blue.

O çiçek nedir?

What's that flower?

O çiçek satar.

She sells flowers.

Biz çiçek topluyoruz.

We are picking flowers.

O, çiçek satıyor.

He's selling flowers.

Ben çiçek satmıyorum.

I'm not selling flowers.

Çiçekler çiçek açıyor.

The flowers are blooming.

Tom çiçek dikiyor.

Tom is planting flowers.

Elinde çiçek tutuyor.

She is holding flowers in her hand.

Tom çiçek dikti.

Tom planted flowers.

Çiçek susuzluktan öldü.

The flower died because of a lack of water.

- O çiçek güzel kokuyor.
- Bu çiçek tatlı kokuyor.

That flower smells sweet.

- Bu çiçek güzel kokuyor.
- Bu çiçek tatlı kokuyor.

- This flower smells nice.
- This flower smells beautiful.

Vazoda kaç çiçek var?

How many flowers are there in the vase?

Arı, çiçek üzerine indi.

The bee alighted on the flower.

Güller ilkbaharda çiçek açar.

The roses bloom in spring.

Ne güzel bir çiçek!

What a beautiful flower!

Bu çiçek güzel kokuyor.

This flower smells nice.

Çiçek hastalığına bağışıklığım var.

- I am immune to smallpox.
- I'm immune to smallpox.

Çiçek düzenlemeyi öğrenmek istiyorum.

I'd like to learn how to arrange flowers.

Çiçek saksısı kaldırıma düştü.

The flower pot crashed to the sidewalk.

Elinde bir çiçek vardı.

She had a flower in her hand.

Çocuklar bahçede çiçek topluyor.

The kids are picking flowers in the garden.

Ne zavallı bir çiçek!

What a poor flower!

Hobisi çiçek resimleri yapmaktır.

His hobby is painting pictures of flowers.

Onların işi çiçek yetişirmektir.

Their job is to grow flowers.

Bana kim çiçek gönderir?

Who would send me flowers?

Bu bir çiçek mi?

- Is this a flower?
- This is a flower?

Çiçek mi satın aldın?

Did you buy flowers?

Birkaç çiçek aldın mı?

Did you buy some flowers?

Ne görkemli bir çiçek!

What a gorgeous flower!

Bu çiçek tatlı kokuyor.

- That flower smells sweet.
- This flower smells beautiful.

Bebeğin annesine çiçek gönderdim.

I sent flowers to the baby's mother.

Ona çiçek satın aldı.

He bought her flowers.

Tom birkaç çiçek topladı.

Tom picked some flowers.

Hiçbir çiçek plastikten yapılmamıştır.

None of the flowers are made of plastic.

Tom bahçeye çiçek ekiyor.

Tom is planting flowers in the garden.

Teyzem bana çiçek verdi.

My aunt gave me flowers.

Çiçek yaprakları rüzgarda uçuyor.

Petals are flying in the wind.

Kaç tane çiçek aldın?

How many flowers did you buy?

Teyzem bana çiçek getirdi.

My aunt brought me flowers.

Sana birkaç çiçek topladım.

I picked you some flowers.

Mary'ye biraz çiçek gönderdim.

I sent Mary some flowers.

Bu çiçek aranjmanı güzel.

This floral arrangement is beautiful.

Bana birkaç çiçek gönderdi.

He sent me some flowers.

Bu güzel bir çiçek.

It's a beautiful flower.

Neden ona çiçek vermiyorsun?

Why don't you give her some flowers?

Çiçekler yakında çiçek açacaklar.

The flowers will soon blossom.

Kirazlar tamamen çiçek açtılar.

The cherry blossoms are in full bloom.

Çiçek açan kiraz güzeldir.

Blossoming cherry is beautiful.

Annem çiçek düzenleme öğretir.

My mother teaches flower arranging.

Mary ormanda çiçek topluyor.

Mary is gathering flowers in the forest.

Her yerde çiçek vardı.

There were flowers everywhere.

Herhangi bir çiçek istemez.

- He wants no kind of flowers.
- He does not want any kind of flowers.

Artık bana çiçek alma.

Don't get me flowers anymore.