Translation of "Hayvanat" in English

- Hayvanat bahçesinde çalışıyorum.
- Hayvanat bahçesinde çalışırım.

I work at the zoo.

Hayvanat bahçesine gittim.

I went to the zoo.

Hayvanat bahçesi nerede?

Where's the zoo?

Hayvanat bahçesinde çalışıyorum.

I work at a zoo.

Hayvanat bahçesinde çalışırım.

I work at the zoo.

Hayvanat bahçesine gitmedim.

I didn't go to the zoo.

Hayvanat bahçesine gidelim.

- Let's go to the zoo.
- Let's go to the zoo!

Hayvanat bahçesine gittik.

We went to the zoo.

Fil, hayvanat bahçesine getirildi.

The elephant was brought to the zoo.

Onlar hayvanat bahçesine gittiler.

They went to the zoo.

Kaplanlar hayvanat bahçesinden kaçtı.

The tigers escaped from the zoo.

Benim hayvanat bahçem güvenlidir.

My zoo is safe.

Dün hayvanat bahçesine gittim.

I went to the zoo yesterday.

Kaplan hayvanat bahçesinden kaçtı.

The tiger escaped from the zoo.

Hayvanat bahçesinde maymunlar gördük.

- We saw the monkey at the zoo.
- We saw monkeys at the zoo.

Çocukları hayvanat bahçesine götürelim.

Let's take the children to the zoo.

Hayvanat bahçesindeki maymunu gördüm.

We saw the monkey at the zoo.

Bir hayvanat bahçesinde çalışıyorum.

I work at a zoo.

Hayvanat bahçesine nasıl gidebilirim?

How do I get to the zoo?

Tama hayvanat bahçesine gittik.

We went to the Tama Zoo.

Hayvanat bahçesine gitmek istiyorum.

I want to go to the zoo.

Küçük oğlan hayvanat bahçesinde.

The little boy is at the zoo.

Hayvanat bahçesi nerede bulunuyor?

Where's the zoo located?

Mavi tilki, hayvanat bahçesindedir.

The blue fox is in the zoo.

Hayvanat bahçesi ziyaretçilerle doludur.

The zoo is crowded with visitors.

Hayvanat bahçelerinden nefret ediyorum.

I hate zoos.

Hayvanat bahçelerinin nesi var?

What's wrong with zoos?

Hayvanat bahçesine gitmek istedim.

I wanted to go to the zoo.

Hayvanat bahçesini herkes sever.

- Everybody likes the zoo.
- Everyone likes the zoo.

Bu bir hayvanat bahçesi.

This is a zoo.

hayvanat bahçesindeki hayvanları bile sattılar.

they even sold off the animals in the zoo.

Buradan hayvanat bahçesine nasıl gidebilirim?

How can I get to the zoo from here?

Çocuk hayvanat bahçesinde hiç bulunmadı.

The boy has never been to the zoo.

Hayvanat bahçesine gitmek için sabırsızlanıyorum.

- I am looking forward to going to the zoo.
- I'm looking forward to going to the zoo.

O bizi hayvanat bahçesine götürdü.

He took us to the zoo.

Babam bizi hayvanat bahçesine götürdü.

My father took us to the zoo.

Kız kardeşimle hayvanat bahçesine gittim.

I went to the zoo with my sister.

Hayvanat bahçesinden birkaç hayvan kaçtı.

Several animals escaped from the zoo.

Dün otobüsle hayvanat bahçesine gittiler.

They went to the zoo by bus yesterday.

Kaplanlardan biri hayvanat bahçesinden kaçtı.

One of the tigers has escaped from the zoo.

Bu hayvanat bahçesi kaç yaşında?

How old is this zoo?

Tom çocuklarını hayvanat bahçesine götürdü.

Tom took his children to the zoo.

Hayvanat bahçesi pazartesi günleri kapalıdır.

- The zoo is closed on Mondays.
- The zoo is closed on Monday.

Hayvanat bahçesi her pazartesi kapalı.

The zoo is closed every Monday.

Hayvanat bahçesinden bir kaplan kaçtı.

A tiger has escaped from the zoo.

Bir hayvanat bahçesinde hiç bulunmadım.

I've never been to a zoo.

Neden benimle hayvanat bahçesine gelmiyorsun?

Why don't you come to the zoo with me?

Hayvanat bahçesi Noel günü kapalıydı.

The zoo was closed on Christmas day.

Ne kadar süredir hayvanat bahçesindeydin.

How long were you at the zoo?

Tom hayvanat bahçesine gitmemizi önerdi.

Tom suggested that we go to the zoo.

Hayvanat bahçesinde bir suaygırı gördüm.

- I saw a hippo at the zoo.
- I saw a hippopotamus at the zoo.

Hayvanat bahçesindeki penguen evini seviyorum.

I love the penguin house at the zoo.

Hayvanat bahçesi buraya yakın mı?

Is the zoo near here?

Tom Mary'yi hayvanat bahçesine götürdü.

Tom took Mary to the zoo.

Yeğenim hayvanat bahçesindeki hayvanları izledi.

My nephew watched the animals in the zoo.

Hayvanat bahçesine gitmek istiyor musun?

Do you want to go to the zoo?

Bugünlerde seni hayvanat bahçesine götüreceğim.

I will take you to the zoo one of these days.

Hayvanat bahçesi pazartesi günü kapalı.

The zoo is closed on Monday.

Bu hayvanat bahçesinin adı ne?

What's this zoo's name?

O onu hayvanat bahçesine götürdü.

She took him to the zoo.

Tom ailesini hayvanat bahçesine götürdü.

Tom took his family to the zoo.

Tom bizi hayvanat bahçesine götürdü.

Tom took us to the zoo.

Hayvanat bahçesi Noel gününde kapatıldı.

The zoo was closed on Christmas Day.

Hayvanat bahçesinde bir devekuşu gördüm.

I have seen an ostrich at the zoo.

Hayvanat bahçesine ne kadar uzak?

How far is it to the zoo?

Hayvanat bahçesine gitmek ister misiniz?

Would you like to go to the zoo?

Hayvanat bahçesi saat kaçta açılıyor?

What time does the zoo open?

Hayvanat bahçesi buradan uzakta değil.

The zoo isn't far from here.

Hayvanat bahçesine gitmek hoşuma gidiyor.

I like going to the zoo.

Hayvanat bahçesi pazartesi açık mı?

Is the zoo open on Monday?

Tom hayvanat bahçesindek şempanzelerle çalışıyor.

Tom works with chimpanzees at the zoo.

Tom bizi hayvanat bahçesine götürecek.

Tom will take us to the zoo.

Oturduğumuz yer hayvanat bahçesine yakın.

We live near the zoo.

Hayvanat bahçesi buradan uzak mı?

Is the zoo far from here?

- Büyük bir hayvan hayvanat bahçesinden kaçtı.
- Büyük bir hayvan, hayvanat bahçesinden kaçtı.

- A big animal ran away from the zoo.
- A large animal fled from the zoo.
- A big animal broke out of the zoo.

Bill erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.

Bill took his brother to the zoo.

Hayvanat bahçesinde bazı garip hayvanlar var.

There are some strange animals in the zoo.

Kentte bir hayvanat bahçesi var mı?

Is there a zoo in the city?

Parkta bir hayvanat bahçesi var mı?

Is there a zoo in the park?

Çocuklarını sık sık hayvanat bahçesine götürür.

He often takes his children to the zoo.

Şehrimizdeki hayvanat bahçesi büyük ve yeni.

The zoo in our city is large and new.

Boston'da bir hayvanat bahçesi var mıdır?

Is there a zoo in Boston?

Büyük bir hayvan, hayvanat bahçesinden kaçtı.

A big animal broke out of the zoo.

Bu hayvanat bahçesinde panda var mı?

Is there a panda in this zoo?

Götürmemi isterseniz Tom'u hayvanat bahçesine götürürüm.

I'll take Tom to the zoo if you want me to.

Hayvanat bahçesinin nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?

Can you tell me where the zoo is?

Tom çocuklarıyla birlikte hayvanat bahçesine gitti.

Tom went to the zoo with his children.

Tom hayvanat bahçesinde zaman geçirmeyi severdi.

Tom used to love to spend time at the zoo.

Tom Mary ile hayvanat bahçesine gitti.

Tom went to the zoo with Mary.

Mars'taki hayvanat bahçelerinde dünyadan hayvanlar var.

In the zoos on Mars, there are animals from Earth.

Büyük bir hayvan hayvanat bahçesinden kaçtı.

A large animal fled from the zoo.

Dün hayvanat bahçesine kaç kişi geldi?

How many people came to the zoo yesterday?

Onlar dün otobüsle hayvanat bahçesine gittiler.

They went to the zoo by bus yesterday.

Hayvanat bahçesinde mükemmel bir zaman geçirdik.

We had an awesome time at the zoo.

Hayvanat bahçesindeki hayvanları görmek ister misiniz?

Do you like to see animals at the zoo?

Tom erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.

Tom took his brother to the zoo.