Translation of "Bağcıklarını" in English

0.002 sec.

Examples of using "Bağcıklarını" in a sentence and their english translations:

Tom bağcıklarını bağladı.

Tom tied his laces.

Ayakkabımın bağcıklarını çözemiyorum.

I can't untie my shoelaces.

- Tom, bağcıklarını tek başına bağlayamaz.
- Tom, bağcıklarını kendisi bağlayamaz.

- Tom doesn't know how to tie his shoelaces.
- Tom can't tie his shoelaces by himself.
- Tom can't tie his own shoes.

Onlar ayakkabı bağcıklarını bağladı.

They tied their shoelaces.

Ayakkabı bağcıklarını senin için bağlamayacağım.

I won't tie your shoelaces for you.

- Tom ayakkabılarının bağcığını çözdü.
- Tom ayakkabılarının bağcıklarını çözdü.
- Tom ayakkabısının bağcıklarını çözdü.

Tom unlaced his shoes.

Tom ayakkabı bağcıklarını nasıl bağlayacağını bilmiyor.

- Tom doesn't know how to tie his shoelaces.
- Tom can't tie his shoes.
- Tom can't tie his shoelaces by himself.
- Tom doesn't know how to tie his shoes.

Tom, Mary'nin ayakkabı bağcıklarını birbirine bağladı.

Tom tied Mary's shoelaces together.

Yaptığı ilk şey, bağcıklarını çözüp ayakkabılarını kaldırmaktır.

The first thing he did was to untie his shoelaces and take his shoes off.