Translation of "Atına" in English

Atına bin.

Get on your horse.

Tom atına bindi.

Tom mounted his horse.

Atına geri bin.

Get back on your horse.

Atına su verdi.

He watered his horse.

Kız atına kibarca davrandı.

The girl treated her horse kindly.

Tom atına binip uzaklaştı.

Tom rode away on his horse.

Mary atına binmeyi sever.

Mary loves to ride her horse.

Tom ormanda atına bindi.

Tom rode his horse through the woods.

Tom, Mary'nin atına atladı.

Tom jumped on Mary's horse.

O yüksek atına binmeyi seviyor.

He loves to ride on his high horse.

Tom atına biraz yulaf verdi.

- Tom gave his horse some oats.
- Tom gave some oats to his horse.

Tom atına atladı ve yola çıktı.

Tom jumped on his horse and rode off.

Tom atına bindi ve yola çıktı.

Tom mounted his horse and rode off.

Tom, Mary'nin atına binmesine izin verdi.

Tom let Mary ride his horse.

Tom yarışın banko atına elli dolar yatırdı.

Tom put fifty dollars on an odds-on favourite.

- Tom atına su verdi.
- Tom atını suladı.

Tom watered his horse.

Kralın kızının atına Falada deniliyordu ve konuşabiliyordu.

The horse of the King's daughter was called Falada, and could speak.

Tom Mary'ye onun atına binmek isteyip istemediğini sordu.

Tom asked Mary if she wanted to ride his horse.

- Atını suladın, değil mi?
- Atına su verdin, değil mi?

You watered your horse, didn't you?

Yalnız korucu atına bindi ve gün batımına doğru sürdü.

The Lone Ranger got on his horse and rode off into the sunset.

Yorgun Osmanlı ordusunun her an yok edilebileceğini anlayan Stefan, atına binerek

Seeing that the overwhelmed Ottoman line could break at any moment, Stefan spurred his horse on,