Translation of "şikâyette" in English

Tom bir şikâyette bulundu.

Tom filed a complaint.

Yemek hakkında ona şikâyette bulundu.

He complained to her about the food.

Ona yüz yüze şikâyette bulundum.

I complained to him face to face.

Tom gürültü hakkında şikâyette bulundu.

Tom complained about the noise.

Tom yazılı olarak şikâyette bulunmak istiyor.

Tom wants to file a complaint.

Yandaki gürültü hakkında yöneticiye şikâyette bulunduk.

We complained to the manager about the noise next door.

Her şey hakkında ona şikâyette bulundu.

She complained to him about everything.

O, yiyecek hakkında ona şikâyette bulundu.

She complained to him about the food.

Tom patronuna neredeyse hiç şikâyette bulunmaz.

Tom hardly ever complains to the boss.

Tom hava durumu hakkında şikâyette bulundu.

Tom complained about the weather.

Tom düşük maaşı hakkında şikâyette bulundu.

Tom complained about his low salary.

Tom Mary'ye yemek hakkında şikâyette bulundu.

Tom complained to Mary about the food.

Tom her zaman Mary hakkında şikâyette bulunuyor.

Tom is always complaining about Mary.

Tom odanın çok küçük olması konusunda şikâyette bulundu.

Tom complained about the room being too small.

Nick Tokyo'daki yüksek fiyatlar hakkında bana şikâyette bulundu.

Nick complained to me about the high prices in Tokyo.

- O, gürültü hakkında şikâyet etti.
- O, gürültü hakkında şikâyette bulundu.

He complained about the noise.

Bazı anne-babalar, çocuklarının ders kitaplarındaki çıplak resimler hakkında şikâyette bulundu.

Some parents complained about the nude pictures in their children's textbooks.