Translation of "İstediklerini" in English

0.007 sec.

Examples of using "İstediklerini" in a sentence and their english translations:

İstediklerini yapabilirler.

They can do anything they want to do.

Ne istediklerini düşünüyorsun?

What do you think they want?

Halka istediklerini verin.

Give the public what they want.

Onlara istediklerini ver.

Give them what they want.

İnsanlara istediklerini ver.

Give people what they want.

Ona istediklerini ver.

Give him what he wants.

Onlara istediklerini veriyorum.

I give them what they want.

Onlar istediklerini yapabilirler.

They can do whatever they want.

Oynamak istediklerini söylediler.

- They said that they wanted to play.
- They said they wanted to play.

Değişmek istediklerini söylüyorlar.

- They say that they want to change.
- They say they want to change.

Ölmek istediklerini söylediler.

They said they wanted to die.

İnsanlara duymak istediklerini söylersen, onlar senin istediklerini yaparlar.

If you tell people what they want to hear, they'll do what you want.

Eğer insanlara duymak istediklerini söylersen, onlar senin istediklerini yaparlar.

If you tell people what they want to hear, they'll do what you want.

Onların istediklerini yapmayı reddetti.

She refused to do what they wanted.

İnsanlar ne istediklerini söyleyebilirler.

- People can say what they want.
- People can say whatever they want.

Onların ne istediklerini anlıyorum.

I understand what they want.

Tom'un yapmamızı istediklerini yapamadık.

We couldn't do what Tom asked us to do.

Tom'un yapmamızı istediklerini yapamayız.

We can't do what Tom has asked us to do.

Tom'un getirmemi istediklerini getirdim.

I brought what Tom asked me to bring.

Tom soygunculara istediklerini verdi.

Tom gave the muggers what they wanted.

Tom hırsızlara istediklerini verdi.

Tom gave the robbers what they asked for.

Tom'un çocukları istediklerini yaparlar.

Tom's children do what they want.

Bana yardımımı istediklerini söylediler.

They told me they wanted my help.

Seninle konuşmak istediklerini söylediler.

- They said that they want to talk to you.
- They said they want to talk to you.

Seninle konuşmak istediklerini söylüyorlar.

- They say that they want to talk to you.
- They say they want to talk to you.

Ne istediklerini çok iyi biliyorum.

I know very well what they want.

Onların ne demek istediklerini biliyorum.

I know what they mean.

Onların ne yapmamı istediklerini biliyorum.

I know what they want me to do.

Tom yapmak istediklerini bana söylemez.

Tom won't tell me what he wants to do.

Onların ne yapmayı istediklerini düşünüyorsun?

What do you think they want to do?

Onların ne yemeyi istediklerini düşünüyorsun?

What do you think they want to eat?

Onların ne görmek istediklerini düşünüyorsun?

What do you think they want to see?

Hiçbirimiz Tom'un yapmamızı istediklerini yapmadık.

None of us did what Tom wanted us to do.

Sadece yalnız kalmak istediklerini söylediler.

They said they only wanted to be left alone.

Benden yapmamı istediklerini asla yapmayacağım.

I'm never going to do what you're asking me to do.

Onları istediklerini yapmasaydık ne olurdu?

What would happen if we don't do what they ask?

Yapmamızı istediklerini yapsak iyi olur.

We'd better do what they've asked us to do.

Onlar Fransızca öğrenmek istediklerini söylediler.

- They say that they want to learn French.
- They say they want to learn French.

- İstediklerini yaparlar.
- İstedikleri şeyi yaparlar.

- They do what they want to do.
- They do what they want to.
- They do what they want.

İnsanlar tepki gösterecekler ve istediklerini yapacaklar.

People are going to react and do what they gonna do.

Çoğu insan sadece görmek istediklerini görür.

Most people see only what they want to see.

Onu ne için kullanmak istediklerini bilmiyoruz.

We don't know what they want to use it for.

Onlar kararsız. Onlar ne istediklerini bilmiyorlar.

They're indecisive. They don't know what they want.

Tom onlara ne istediklerini hiç sormadı.

Tom never asked them what they wanted.

Umarım onların ikisi de istediklerini alırlar.

I hope they both get what they want.

Ona, duymak istediklerini tam olarak söyledim.

I told him exactly what he wanted to hear.

Bunu neden yapmamızı istediklerini bulmak zorundayız.

We have to find out why they want us to do this.

Çoğu sigara içen, bırakmak istediklerini söylüyor.

- Most smokers say that they want to quit.
- Most smokers say they want to quit.

Güçlü her zaman istediklerini elde eder.

The powerful always get what they want.

Çoğu sigara içicisi bırakmak istediklerini söylüyor.

- Most smokers say that they want to quit.
- Most smokers say they want to quit.

Ne kadar çok ilgi istediklerini bilmemizi istiyorlar.

students really wish we knew just how deeply they crave connection.

Çoğu zaman onların istediklerini vermek zorunda kaldık.

In most cases we had to give in to their demands.

Ölüm hücresindeki birçok mahkum ölmek istediklerini söylüyorlar.

Many inmates on death row say they want to die.

Onların hepsinin sana yardım etmek istediklerini biliyorum.

- I know they'll all want to help you.
- I know that they'll all want to help you.

Onlar bize görevi iptal etmek istediklerini söyledi.

They told us they wanted to call off the mission.

Tom'un senin istediklerini yapacağından nasıl emin olabilirsin?

How can you be sure Tom will do what you ask?

Yarın akşam onların ne yapmayı istediklerini düşünüyorsun?

What do you think they want to do tomorrow evening?

Onlar benim kitabımı satın almak istediklerini söyledi.

They said they wanted to buy my book.

Tom ve Mary yalnız bırakılmak istediklerini söylediler.

Tom and Mary said they wanted to be left alone.

Bazı kadınlar, erken yaşta ne istediklerini bilirler.

Some women know what they want from an early age.

Tom ve Mary bana evlenmek istediklerini söyledi.

Tom and Mary told me that they want to get married.

Tom ve Mary hemen evlenmek istediklerini söylüyor.

Tom and Mary say they want to get married right away.

Tom ve Mary emekli olmak istediklerini söylediler.

- Tom and Mary said they want to retire.
- Tom and Mary said that they want to retire.

O, her zaman çocuklarına istediklerini yapmalarına izin verir.

She always lets her children do what they want to.

Tom ve Mary bana doktor olmak istediklerini söylediler.

Tom and Mary told me that they'd like to become doctors.

Tom ve Mary bana Boston'a gitmek istediklerini söylediler.

- Tom and Mary told me that they want to go to Boston.
- Tom and Mary told me they want to go to Boston.

Tom ve Mary, bizimle Boston'a gitmek istediklerini söylediler.

Tom and Mary said they want to go to Boston with us.

Bir garson geldi ve onlara ne istediklerini sordu.

A waitress came and asked them what they wanted.

Hayatta yapmak istediklerini başaracak gücün ve buna hakkın var.

You have the power and the right to achieve everything you want in life.

İnsanların neden her zaman gerçeği bilmek istediklerini merak ediyorum.

I wonder why people always want to know the truth.

Bu adamların Tom'un şarkı söylemesini gerçekten duymak istediklerini sanmıyorum.

- I don't think these guys really want to hear Tom sing.
- I don't think that these guys really want to hear Tom sing.

Mary, ebeveynlerinin, onun yapmak istediklerini yapmasına izin verdiklerini söyledi.

Mary said her parents let her do what she wants to do.

Tom ve Mary ne yapmak istediklerini bize henüz söylemediler.

- Tom and Mary haven't told us what they want to do yet.
- Tom and Mary haven't yet told us what they want to do.

Tom ve Mary birlikte bir kitap yazmak istediklerini söyledi.

Tom and Mary said they want to write a book together.

Hem Tom'un, hem de Mary'nin Avustralya'ya gitmek istediklerini düşünüyorum.

- I think Tom and Mary both want to go to Australia.
- I think that both Tom and Mary want to go to Australia.
- I think both Tom and Mary want to go to Australia.
- I think that Tom and Mary both want to go to Australia.

Ayrıca bazı vizeler, yolcuların eve dönmek istediklerini kanıtlamaları için

Some visas also require travelers to pre-book flights

- Yapmak istediklerini halledebildin mi?
- Yapmak istediğin her şeyi yapabildin mi?

Were you able to do everything you wanted to get done?

Tom yapmak istediklerini yapmak için yeterli zamanı olmadığını fark etti.

- Tom realized he barely had enough time to do what he wanted to do.
- Tom realized that he barely had enough time to do what he wanted to do.

Modaya uygun olan el çantalarını istediklerini söyleyen "anti-cepçi"ler vardı.

these are for grannies, modern women want the fashionable reticule."

Annesinin kendisine verdiği alışveriş listesini kaybedip sadece kendi yemek istediklerini aldı.

He lost the shopping list his mother had given him and just bought things he wanted to eat.

Eğer biri sana sövüp saymak isterse, bırak istediklerini desinler. Canını sıktığına değmez.

If somebody wants to bad-mouth you, you should just let them say whatever they want. It's a waste of time to get bothered by it.

O onların her siyah adam serbest kalana kadar mücadele etmek istediklerini söyledi.

He said they wanted to fight until every black man was free.

- Tam olarak duymak istediklerini söyledim.
- Onlara tam olarak duymak istedikleri şeyi söyledim.

I said exactly what they wanted to hear.